Akbank Sanat’tan Günümüz Sanatçıları Ödülü Sergisi

Sanata ve sanatçıya verdiği değer ile dikkatleri çeken Akbank Sanat, yeni bir sergi ile sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 12 Nisan’da başlayan ve 27 Mayıs’a kadar sürecek olan serginin küratörü Hasan Bülent Kahraman.
 
Akbank Günümüz Sanatçıları Ödülü, çağdaş sanat alanında atılan adımları desteklemek ve genç sanatçıların önünü açmak amacıyla Resim ve Heykel Müzeleri Derneği ve Akbank Sanat işbirliğiyle düzenlenen yarışma sonucunda sanatçılara takdim edilmiş. Jüri tarafından değerlendirilen başvurular arasından seçilen on beş eser de 12 Nisan – 27 Mayıs 2017 tarihleri arasında düzenlenen sergide meraklılarına sunuluyor.
 
Sergide eseri bulunacak sanatçılar ise şöyle: Ahmet Kavas, Alp Şeker, Alper Raif İpek, Ayşe Meltem Yıldız, Bedia Ekiz, Berkay Tuncay, Ege Su Kısaoğlu/Utku Taşyürek, Leman Sevda Darıcıoğlu, Mehveş Leliç, Melih Gömeç, Murat Sezer, Mustafa Sevinç, Önder Bekel, Sidar Bakı, Tarık Ceddi.
 
Küratörün Dilinden Sergi
 
‘’ Nietzsche güzellik konusunu değerlendirirken bir tanım getiriyor ve ‘güzelliğin yavaş oku’ diyordu. Aniden insanı vuran değil, onu yavaş yavaş saran bir güzelliğin daha üstün olduğunu düşünüyordu. Güzellik insana işlemeliydi. Bu güzelliğin rüyalarımıza sızacağından ve bizi bütünüyle ele geçireceğinden bahsediyordu Nietzsche. Kim bilir Nietzsche’nin söyledikleri gerçekleşseydi, yavaş yavaş bizi saran bir güzellik hayatlarımızı örseydi, hayatın her anı, onu bir sis gibi saran bir güzellik bulutuyla, bir estetikle o güzellik tarafından ele geçirilmiş insanların yaratacağı dünya daha iyi bir dünya olacaktı. Estetiğin olmadığı bir dünya yıkımların, ölümün ve vahşetindir. Bunu biliyoruz. Ama yavaşça bizi saran değil, çok hızlı bir dünyada yaşıyoruz. Zaman bir şimşek gibi çakıp geçiyor. Her şey gitgide daha fazla ışık hızına erişmek peşinde. Haberleşme, yeni medyaların kullanımı, üretilen imgeler, yayılım, her şey bu şimşek hızında yaşanıyor. Bu hız, bu ‘delirium’ güzelliği yaratmaya ve onu yaşamaya engel teşkil edecek mi, etmeyecek mi-sorun bu! Bizi sarmayan, bize nüfuz etmeyen, bizi kuşatmayan bir güzellikse söz konusu olan, dünya da güzelden arınacak, soyutlanacak mı? Bu doğruysa eğer, hız bizi güzellikten arındıracaksa bu yok edişin yöntemi olacaktır. İnsanın bunu kabullenmesi olanaksız. İnsan kendisini güzelliğin içinden var eden bir yaratıktır. Ve güzel için direnmek bir erdemdir. Güzeli hızın içinde yaşamalıyız, eğer hız aşılamayan ufuk hattıysa. Bu sergi bu saptamanın nasıl doğrulacağını yöntemleştiriyor.’’
 

Henüz Yorum Yok

Bir Cevap bırakın