Biorezonans İle Alerjiden Kurtulmak Mümkün!

Günümüzde alerjik hastalıkların görülme sıklığı artıyor ve tedavileri daha çok önem kazanıyor. Biorezonans metodu ile alerjiler hızlı ve etkili bir şekilde tedavi ediliyor; sezon, alerjiye yakalanmadan rahat geçiyor.
Saman nezlesi veya alerjiden söz edildiğinde hepimizin aklına akan burunlar, kaşıntılı gözler ve nefes darlığı gibi huzursuz eden belirtiler gelir. Solunum yolları akut ve kronik alerjik rahatsızlıkların en yaygın hedefidir. Semptomatik durumlarda alerji, burunda hafif kaşıntıyla başlar ve tedavi edilmediğinde kronik sinüzit ile hayatı tehdit eden bronşial astıma kadar gidebilir.

Klasik tıp, alerjinin oluş mekanizmalarını çok etkin bir şekilde araştırıp tespit edebildiği halde tedavi aşamasında yeterli düzeyde başarılı olamamaktadır. Sadece semptomatik tedavi yapabilmekte yani alerji semptomlarını belli bir süre ortadan kaldırabilmektedir. Tedaviler uzun süreli ilaç kullanımını gerektirir; ayrıca bu ilaçların da uyuşukluk, uyku hali, glokom, ağız kuruluğu, hipertansiyon konsantrasyon bozukluğu gibi yan etkileri vardır.

Alerji Tedavisinde Biorezonans Yöntemi
Biorezonans terapisi yaklaşık 40 yıldır dünyada başarıyla kullanılan, herhangi bir yaş sınırlaması, yan etkisi olmayan etkin bir tedavi metodudur.

Biorezonans, kuantum fiziği esasına dayanan bir enerji tıbbı yöntemidir. Einstein ‘’Maddeyi, enerji alanının çok yoğun olduğu uzay boşluğu olarak düşünebiliriz.’’ diyerek ifade etmiş ve E = mc2 formülüyle ölümsüzleştirmiştir. İnsan vücudu da yoğunlaşmış bir enerji alanıdır. Vücudumuzdan yayılan titreşimler ölçülebilmekte ve frekans adını almaktadır. Biorezonansın etki alanı frekanslar üzerinedir. Biyofiziksel bir teknik olduğu için kimyasal ilaçlar kullanılmaz. Terapiler elektromanyetik frekanslarla uygulanır. Biorezonans cihazından yayılan elektromanyetik frekansın gücü bir cep telefonundan yayılanın binde biri kadardır. Hiç bir yan etkisi yoktur. Vücudumuza zarar veren elektromanyetik frekanslar cihaz aracılığı ile ters çevrilir ve kişiye gönderilir. Birbirinin tam tersi iki manyetik alan karşılaşınca nötrleşir. Bu şekilde gıdalar, bakteriler, parazitler, ağır metaller, toksik maddeler gibi tüm zararlı etmenlerin manyetik bilgisi vücudumuzdan temizlenmis olur. Bu da ilaçsız, ağrısız ve kalıcı olarak iyileşme anlamına gelmektedir.

Egzema, ürtiker, kontakt dermatit, astım, saman nezlesi, konjunktivit, anaflaksi, çölyak, gıda, toz, polen, akar gibi alerjik rahatsızlıklarda biorezonansla hiçbir ilaç kullanmadan, ağrısız, yan etkisiz, konforlu ve kalıcı bir şekilde tedavi olabilmek mümkündür. Elektromanyetik titresimlerle hem allerjen tespit edilebilir hem de allerjenin vücutta yarattığı deride kızarıklık, kaşıntı, burun tıkanıklığı, göz yaşarması gibi etkileri tedavi edilebilir.

Klasik alerji testi ağırlıklı olarak ev tozu akarları, küfler, hayvan kılı, polen ve kokular gibi inhalasyon alerjenlerini araştırır. Biorezonans yöntemi ise sadece bu semptomları tetikleyen alerjenleri araştırmakla kalmayıp aynı zamanda kronik gıda alerjileri, ağır metal yüklenmeleri ve toksik maddelerin vücudumuzda bıraktığı etkiler gibi temel enerjisel bozuklukları araştırmaya ve tedavi etmeye çalışır.
 

alerji

10-12 Seansta Tüm Sezonda Alerjiye Son
Alerji tedavisi alerjenlerin frekans yöntemiyle tespit edilme seansıyla başlar. Sonrasında tespit edilen alerjenlere göre çizilen plan dahilinde tedavilere devam edilir. İçinde gıda, ağır metal, toksik maddeler ve organik içeriği olan yüzlerce madde ve alerjen; frekans yöntemiyle yani elektromanyetik dalgalar kullanılarak tespit edilmekte, aynı seansta bu frekansın tersi etkide frekans kullanılarak ağrısız, acısız, konforlu ve kalıcı bir çözüm sunulmaktadır.

Biorezonansla haftada 1 seans, toplamda 10-12 seans olarak yapılan ve ortalama bir saat süren tedaviler kişilerin tüm sezonu rahat geçirmesini sağlamakta, devamında ise alerji semptomları çok ciddi oranlarda gerilemekte, iyileşebilmektedir. Seanslara “Bach” çiçekleri adını verdiğimiz çiçek özleriyle yapılan homeopatik tedaviler de eklenerek duygusal yapının da güçlenmesi sağlanmaktadır.

Biorezonans yönteminde ön plana çıkan başka bir özellik de allerjenin direkt kendisiyle çalışılabilme imkanı olmasıdır. Toza ve akarlara allerjisi olan bir kişi evindeki tozdan, yastığından bir örnek veya evindeki kedisinin, köpeğinin kıllarını, kuşunun tüylerini biorezonans seansında kullanılmak üzere getirebilir. Böylelikle spesifik ve kişinin her gün maruz kaldığı ajana karşı tedavi yapılma imkanı sağlanmış olur.

Pediatrik immunolog Dr. Peter Schumacher ve arkadaşlarının, 2005 yılında alerji tanısı almış 200 çocuk üzerinde biorezonans tedavi yöntemi kullanarak yaptığı bilimsel çalışmada, alerjilerin sebep olduğu semptomların %83’u ortadan kaybolmuş, %11’inde gözle görülür ölçüde iyileşme sağlanmış ve toplamda %94’lük bir başarı oranına ulaşılmıştır.
20. yüzyılın başında dünyanın en büyük mucitlerinden ve enerji alanında çok önemli buluşlara imza atan Nikola Tesla’nın da dediği gibi: ‘’Evrenin sırlarını bulmak istiyorsanız; enerji, frekans ve titreşimi araştırınız’’.
 
Dr. Ayşe Yeltik
Acil Tıp &  Biorezonans Uzmanı
 

Henüz Yorum Yok

Bir Cevap bırakın

site açmak