Huzur Veren Belde: İznik

İznik denilince akla ilk gelen İznik Çinisi ve tabi doğallığından hiçbir şey kaybetmeyen İznik Gölü’dür. İznik Hristiyanlık ve Osmanlı dönemlerinde önem kazanan şehirlerden biri olarak tarihe geçmiştir. Tarihsel doku olarak da bu iki medeniyete ev sahipliğinden ötürü oldukça zarar görmüştür. İznik’i İznik yapan esprinin aslı şehrin yarısı toprak altında yarısı ise toprak üzerinde olup restorasyona tabi tutuluyor. Lakin İstanbul’a çok yakın mesafede olduğundan ötürü kesinlikle görülmesi gereken turistik yerler arasındadır.
 

Buraya kendi aracıyla gitmek isteyenler körfezi dolaşmak veya araba vapuruyla geçtikten sonra ulaşabilmek için iki alternatiften birini tercih etmek durumunda kalıyor. Ancak doğayı yaşayarak gitmek isteyenler için dağ yolu en çok tercih edilen şıklardan biridir. İznik’e ulaşıldığında dikkatinizi en çok ızgara şeklindeki sokak düzeni çeker. Roma’dan kalma bir düzen buranın simgesi olmuştur. Şehrin merkezine gelindiğinde eski bir kilise olan ve sonradan camiye dönüştürülen “Ayasofya Camii ve Müzesi” sizleri karşılar. Cami olarak kullanılan bu tarihsel değer Hristiyanlar için çok önem taşıyan yapılardan biridir.
 

iznik

Beldede pek çok eski İznik evleriyle karşılaşmak mümkündür. Merkezde çini işleriyle uğraşan ve bu ürünleri satan çinici dükkânları farklı bir platform oluşturur.
 

iznik

İznik’in en önemli değerlerinden biri olan “İznik Gölü” kıyısında alabildiğine çay bahçeleri, restoran ve oteller burada konumlanıyor. Gölden tutulan balık çeşitleriyle yapılan menüler gelen yabancı ve yerli turistlerin ilgisini çekiyor. Balık çeşitlerinin yanı sıra meşhur “İznik Köftesi” yapan restoranlar mevcut.  Menülerin sonunda ikram edilen irmik helvası revaçta ve misafirler tarafından sevilerek istenilen tatlılardan.
 

Henüz Yorum Yok

Bir Cevap bırakın