Manevi Rotalarımız

Ülkemizde attığımız her adım görmek isteyenler için gizli hazinelerle dolu. Bazılarını çok iyi biliyoruz elbette ancak ‘bilmek’ ve ‘bulmak’ arasındaki o derin farkı hatırlayıp size de hatırlamak istedik.
 
Hz. Üftade Türbesi
 
Bursa’nın gizli cennetlerinden biri de Hz. Üftade Türbesi. Hz. Üftade, Anadolu’da yetişen büyük velilerdendir ve Celvetiyye tarikatının kurucusudur. Kendisine mürid olmak için gelen Bursa Kâdısı Azîz Mahmûd Hüdâyî Hazretlerine: “Burası yokluk kapısıdır, biz de fakirlik kapısının kuluyuz. Hâlbuki sen varlık sâhibisin. Bu hâlde ikimiz bir araya gelip bağdaşamayız. Senin ilmin, malın, mülkün, şânın ve mâmur bir dünyân var. Bizim gibi kulların, Allah-u Teâlâ’dan başka hiçbir şeyi yoktur.” buyurmuştur. Ve Aziz Mahmud Hüdayi bunun üzerine sokaklarda ciğer satmaya başlamıştır. Biz de Hazret’in kapısına gidelim de dünyaya ait neyi sırtımızdan atabiliriz görelim. Yüksek ve uzun yokuşların, zor bir yolun ardından hazretin o küçük çilehanesinde bir huzur almak, Bursa’ya gitmeye değecek emin olun.
 

türbe

 
Şeyh Şaban-ı Veli Hazretleri Türbesi
 
Halvetiye tarikatının Şabaniye kolunun kurucusu olan Pir, 1481 yılında Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde dünyaya gelmiş. Yetim ve öksüz olarak büyümüş. Daha sonra hayatı hayırsever bir hanımın yanında geçer. Hz. Pir ilk tahsilini Taşköprü’de yapar. Akli ve nakli ilimleri özellikle Kur’an, hadis, tefsir ilimlerinde bilgilerini geliştirmek için Kastamonu’ya gelir. Ancak memleketindeki tahsille yetinmeyerek, İstanbul’a gider ve tahsilini tamamlar. Öğrenim yıllarında güzel ahlakı, ağırbaşlılığı ve çalışkanlığı ile hocalarının teveccühüne mazhar olur. Bir gece istiharesinde bir sesle : “ Sılaya dön, sana kurtuluş oradadır! ” diye emir verilir. Hz. Pir, daha sonra hakka yürür ve kendi dergâhının bahçesine defnedilir. Şeyh Şaban-ı Veli’nin asasını yere vurmasıyla çıktığına inanıldığı için ‘’Asa Suyu’’, zemzem ile aynı tat ve kokuya sahip bulunduğundan dolayı da “Ebizemzem” olarak adlandırılan su; külliye alanın üst tarafında bulunan kayalıktan çıkıyor. Bazı hastalıklara şifalı olduğu inanılan ve Ramazan aylarında halktan birçok kişinin iftarını açtığı bu sudan, külliyeye ziyarete gelenler de tatmadan gitmezler.
 

türbe maneviyat

Yahya Efendi Dergâhı
 
Osmanlı mutasavvıf, âlim ve şairi. I. Süleyman devrinde İstanbul’da müderrislik yapmış olan Yahya Efendi, devrinin tanınmış âlimlerinden. Sarayı ile yakın ilişkileri oldu ve hayatı boyunca Kanuni tarafından kendisine danışıldı. Emekli olduktan sonra Beşiktaş’ta birçok bina inşa ettirip dergâh ve vakıflar kurdu, bölgeyi ağaçlandırarak mesire yerine dönüştürdü. İstanbul evliyasından kabul edilen Yahya Efendi, İstanbullu denizcilerin inanışına göre Aziz Mahmud Hüdayi, Yuşa Peygamber ve Telli Baba ile beraber Boğaz’ın dört manevi bekçisinden biridir. Beşiktaş ve Ortaköy arasında, yeşilliklerin ve inanılmaz bir manzaranın içinde, hem bu dünyanın hem öte dünyanın bir nimeti gibi bizi bekler Yahya Efendi Hazretleri…
 

cami yahya efendi

 

Henüz Yorum Yok

Bir Cevap bırakın