“Kuğuların suyun üzerindeki sakin duruşu sizi aldatmasın, onların suyun altında ne kadar çaba harcadığını biliyor musunuz?”
Sevgili okur; kısa bir aradan sonra tekrar birlikteyiz. Başlıktan ve giriş cümlemizden anlaşılacağı üzere mini bir motivasyon geliştirme yazısı olacak.
Aslında daha samimi bir tabirle şöyle diyelim; “Hayata tutunabilmeyi nasıl daha kolay hale getirebiliriz?”. Evet, zaten içgüdüsel olarak hayatta kalabilme, zorlukların üstesinden gelebilme becerisine sahibiz. Ama bazen çok tıkandığımız, bunaldığımız anlar ve düzenli yaptığımız tek spor ‘boşa kürek çekmek oluyor’. Ümidimizi kaybediyor ve pes ediyoruz…
Peki bu kırılgan duygu durumlarımızı nasıl düzeltiriz? İnanılmaz derecede hızlı ve karmaşık ilerleyen dünyamızı biraz yavaşlatıp, kördüğüm olan yerleri nasıl çözeriz?
Şimdi ben size yine maddeler halinde sıralayacağım. Fakat ‘yazması, söylemesi kolay en büyük sorun zaten uygulamada‘ dediğinizi duyar gibiyim. Tam da bu sebepten maddeler arasında kaybolmadan önce -irade mekanizmasının- ancak işledikçe geliştiğini ve inanç-irade ikilisini kullandıkça uzun vadede kazançlı çıkacağımızı unutmayın derim. Ayrıca öğrendiğiniz gerçeklikleri günlük yaşam döngüsüne nasıl iliştirebilirim diye beyin jimnastiği yapın.
Başlayalım.
1) NEGATİFLİK ÖNYARGISINI KIRMAYA ÇALIŞIN
Yolunda giden şeylere odaklanın. Mutlu olmak için sınır koymayın. Belirlediğiniz her yeni eşik değeri bir öncekinden daha yüksek olacak ve aralarındaki mesafe giderek açılacak. Örneğin yağmur yağdığında çantanızda şemsiye bulunması sizin için bir şükran sebebi olsun. Küçük anları yakalayın, onların verdiği keyfi sürdürün. Ve tabii ki küçük aksiliklerin gününüzü mahvetmesine asla izin vermeyin. Stresinizi yönetin! Üzülmek, hırslanmak, sinirlenmek bunların hepsi bizim sahip olduğumuz kontrol altına alabileceğimiz duygulardır.
2) SABREDİN!
Bazen bazı şeyleri anlamak için, işlerimizin istediğimiz şekilde yoluna girmesi için zaman geçmesi gerektiğini kabullenmeliyiz. Ufak bir hatırlatma:
-Çabalamadan, emek vermeden mucize gerçekleşmesini beklemek -sabır değildir.
3) GÜVEN!
Kendinize ve duygularınıza güvenin. Sosyal, bilişsel, duygusal gelişim alanlarınızı yeterli bir noktaya getirebilmenin yollarını arayın. Ancak öz dinamiklerimizi geliştirdiğimizde tam hissedeceğiz.
4) PARETO İLKESİ – ANTİ MÜKEMMELİYETÇİLİK
İlkenin tam olarak savunduğu şey bir işle gereğinden fazla uğraşmamak. Fazladan enerji harcama. Olduğu kadar demeyi öğren. Yeterince iyi, yeterince iyidir.
5) YARGILAMADAN KABULLEN!
Kendi deneyimlerinizde sadece gözlemci olun. Çok sinirlendiğiniz bir andan sonra, neden böyle kontrolsüz davrandım demeyin. Evet biraz fazla sinirlendim demekle yetinin, kabullenin.
6) BAŞKASININ GÜZELLİĞİNİ KENDİNİNKİNİ SORGULAMADAN TAKDİR ET!
Ne kadar güzel saçları var dedikten iki saniye sonra kendi saçının nasıl göründüğünü düşünme. Çünkü bu olayın bir üst sınırı yok.
Çok güzel bir arabası olabilir.
Çok güzel bir evi olabilir.
Çok güzel bir işi olabilir.
Çok güzel bir ailesi olabilir.
Eğer hepsini kendi hayatındakilerle karşılaştırmaya kalkarsan hata edersin. Onun hayatı, tarzı, yaratılışı, çevresi tüm koşulları seninkinden çok farklı. Bu durum eğer bir hastalık halini alırsa kimseyi çekemeyen çekilmez bir insan olursun.
O yüzden sadece içtenlikle takdir et!
7) HEDEFLER!
Belirlediğiniz hedefleri listeleyin. Sırayla en basitinden başlayın. Başlamak ve son noktayı koymak sanıldığı kadar çok enerji gerektirmiyor. İşi sürdürmek için gerekli motivasyona aktivasyon enerjisi diyoruz. En büyük enerjiyi bu kısımda harcıyoruz. Yani sonuca ulaşmak, hedefi gerçekleştirmek için kararlı olmak durumundayız. Sürdürülebilir enerji; en temel kaynağımız.
Yukarıdaki maddeler son derece özenli çalışılmış, psikoloji alanındaki çeşitli makalelerden derlenmiştir. Bu şekilde açık ve anlaşılabilir olarak sizlere aktarmamı sağlayan @kardit_habitlab Instagram sayfasındaki değerli dokümanlardır.
Umarım benliğimizi ve dolayısıyla yaşamımızı şekillendirebilmek adına faydalı bir yazı olmuştur. Son olarak insanın içindeki inançla neler yapabildiğini görmek adına Steve Jobs’un inanılmaz hikayesini dinlemenizi tavsiye ederim.
Sevgili okur; yaşam parkurunda engelleri bir bir aşacağına inan ve asla pes etme!
Şafak Yıldızhan