İyi Evlatlar, İyi Annelerin Meyveleridir…

Geleneksel sanatlarımızın duayenlerinden,  Haliç Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Çiçek Derman Hanımefendi ile sanatının verdiği zarafet ve incelikle evlatlarını nasıl yetiştirdiğini Aysha Dergi için konuştuk.

Kıymetli Çiçek Hocam, kaç senedir bu sanatlarla meşgulsünüz?

-Tezhip sanatını, Dr. Süheyl Ünver Hocamın yanında çalışırken tanıdım. Sistemli olarak çalışmaya, 1971 yılında Kubbealtı Nakışhanesi’nin açılmasıyla başladım.

 

Siz aynı zamanda bir annesiniz, 3 oğlunuz var. Sanatçı bir anne olmanın evlatlarınızı yetiştirmede ne gibi katkıları oldu?

-Sanatımı da bir evlat kabul edersek -ki öyledir-  dört çocuk sahibiyim. Oğullarıma daha huzurlu ve hoşgörülü bir anne olmamı, sanatım sayesinde başardığıma inanıyorum. Tezhip sanatının  bir insan için en büyük kazancı, sabırlı olmayı öğretmesidir. İnsan yetiştirirken de sabrın değeri  tartışılmaz. Bezemeyi, kâğıt üzerinde bırakmayıp evlâdlarıma da uygulamaya çalıştım. İnşallah başarılı olmuşumdur.

Anne olmak, daha duyarlı daha duygusal olmayı da beraberinde getiriyor. Anneliğinizin sanatınıza etkileri oldu mu?

-Sanatımın anneliğe tesirleri daha fazladır. Aslında sanatdan gaye, iyi insan yetiştirmeyi başarmaktır. Bence bu hedefe ulaşmak için sanat, önemli bir vasıtadır.

 

Sizin bakış açınızla annelik nedir? İyi bir anne nasıl olmalıdır?

-İyi bir anne, çocuklarına ne zaman evet, ne zaman hayır diyeceğini bilen, sırasında otoriter, sırasında sırdaş, ama her zaman örnek bir insan olmayı bilmektir. Çünkü çocuk, söyleneni değil, gördüğünü yapar. Onları işlemek, çeşitli hikayelerle onlara nasihat etmek, hatalarını hikaye veya masal içinde düzeltmek çok daha tesirlidir.

Türkçelerini, bıkmadan usanmadan sabırla düzeltmek ve doğru telaffuzla kendilerini ifade etmelerini sağlamak,

Haram ve helalin ne olduğunu, günah ve sevabı, yeri geldikçe fazla yüklenmeden anlatmak,

Vermenin ne kadar güzel bir şey olduğunu, paylaşmayı öğretmek,

Temizlik mefhumunu yaparak göstermek, onun da yapmasını sağlamak,

Yakın arkadaşlarının kimler olduğunu bilip kontrol etmek,

Hak, hukuk sahibi olmalarını, aleyhlerine bile olsa doğru söylemekten çekinmemelerini anlatmak,

Yaşlarına göre kendi işlerini yapmalarını sağlayarak kimseye yük olmamak gerektiğini göstermek,

Bir iyilik karşısında teşekkür etmeyi, bir işe başlarken besmele çekmeyi, hakkına razı olmayı öğretmek…

Evlatlarınıza en çok hangi değerleri vermeye gayret ettiniz?

Dinine bağlı, vatanını milletini seven, çalışmayı hizmet bilen, eline, beline ve diline hakim insan olmalarına çok gayret ettim.

Hem iyi bir eş, hem de iyi bir anne olmaya gayret ederken aynı zamanda bu kıymetli sanatlarımızın iyi bir temsilcisi ve de hocası olmak eminim ki bir çok fedakarlık  yapmanızı gerektirmiştir.

Estağfirullah…

 ‘’Tezhip sanatının  bir insan için en büyük kazancı, sabırlı olmayı öğretmesidir. İnsan yetiştirirken de sabrın değeri  tartışılmaz. Bezemeyi, kâğıt üzerinde bırakmayıp evlatlarıma da uygulamaya çalıştım.’’

 

ANNELER HAYATTAKİ İLK ÖĞRETMENLERDİR

Sizce günümüz şartlarında annelerin eksik kalan yönleri var mı? Neler tavsiye edersiniz?

Günümüzde annelik, eğer hakkıyla yapılıyorsa büyük fedakarlık gerektiriyor. Bu konuda kendi hayatımdan örnek vermem gerekirse, şunları anlatmalıyım:

Henüz 20 yaşında, yüksek tahsiline devam eden, Dr. Süheyl Ünver’in sekreteri olarak çalışan, tezhip sanatını yeni tanımaya başlamış bir genç kız iken, aynı yıl evlendim ve akabinde anne oldum. Zevcimin de tesiriyle önce çalışma hayatıma, sonra da adeta koparılarak tahsilime son verdim ve bütün vaktimi oğluma hasrettim. Arkadan ikinci ve üçüncü oğlumu dünyaya getirdim.

Hayatın ilk yedi yılı, bir çocuğun şahsiyetinin şekillendiği zamandır. Sonra bu zamana geri dönme şansınız yoktur. Uyandıkları ve okuldan geldikleri zaman karşılarında beni görmelerine çok özen gösterdim. Onlarla legodan evler yapıp, top oynadık, salıncakda sallandık. Devamlı olarak onları işlemeye, hatalı davranışlarını düzeltmeye ve iyi örnek olmaya çalıştım.

Bu tam yirmi senemi aldı, helal olsun. Nihayet üç oğlumla yarım tahsilimi tamamlayıp kırk yaşında iken üniversiteden gelen teklifle çalışma hayatım yeniden başladı. Unvanları sırayla kazanıp büyük hevesle başladığım hocalık sevdam hala devam ediyor, Rabbime şükürler olsun. Tahsil geç de olsa tamamlanıp unvan sahibi olunabiliyor; fakat çocuğunuzun geçmişte kalan senelerine geri dönmeniz mümkün mü? Anneler hayattaki ilk öğretmenlerdir ve semeresi seneler sonra anlaşılır. Bir eski nesil mensubunun “Bunca hayatım boyunca validemden aldığım dersi kimseden almadım” deyişi boşuna değildir.

Bugün, her zaman meşgul bir anne ve baba görerek büyüyen ve daima kendini yalnız hisseden çocuk, maalesef farklı çevrelerde kendini oyalamak zorunda kalıyor. Bunu neticesi de hepimizce malum!

Çocuklar aynen bir fotoğraf makinesi gibi gördüklerini kendi hayatlarına uygularlar. Babadan ziyade anne, onlar için yegane modeldir, bunun neticesinde de: “İyi evlatlar iyi annelerin meyveleridir”.

Bu konuya dikkatimizi çeken Sâmiha Ayverdi (1905-1993) büyüğümüzün: ”Evlatlarınızın bedenleri kadar ruhlarını da besleyin. Onlar size Hakk’ın emanetidir. Bu emaneti kurda kuşa kaptırmamaya dikkat edin” sözünün ehemmiyeti de seneler geçtikçe daha iyi anlaşılıyor.

Elif Üner

Aysha Yazarı Elif Üner, özel koleksiyonlar ve galeriler için çalışmalar yapmaktadır.

Henüz Yorum Yok

Bir Cevap bırakın