Bayramda Tatlı Krizine Dikkat!  

Bayramda birbirini ziyaretler olur, tatlılar ikram edilir ama tatlı kültürümüzü biraz yumuşatmak  gerekiyor. Ağır, kızartma, mısır şuruplu, aşırı şekerli ve margarinli tatlılar yerine biraz daha hafif seçimler yapmak gerekiyor.

bayram tatlısı

Bir tatlıda hem beyaz un hem katı yağ, beyaz şeker veya mısır şurubu varsa vücut bunlarla başa çıkamaz. Tatlıda kar-zarar hesabı yapalım. Mesela az şekerli ve bol peynirli bir cheesecake… En azından kızartma değil ve içerisinde biraz protein ve kalsiyum var. Ve ya sütlü tatlılar, keşkül, muhallebi, sütlaç vs. nispeten daha iyi diyebiliriz. Ayva veya armut tatlısı, kabak tatlısı ya da fırında elma tatlısı… Bol tarçın ve cevizle gayet de güzel olur. Mesela bir tulumba tatlısı yiyeceğim dediğinizde, içinde bir meyve-antioksidan yok, e bir de kızartma yanık yağ çekiyor, sırf un ve şeker var içinde başka hiçbir şey yok. Tamam yerken lezzetli ama ya sonrası… Sütlü tatlılar, cheesecake, yoğurt tatlısı veya dondurma, bayramda bizler için daha iyi alternatifler olacaktır.

Tatlıyı doğru seçmek şart. Şekersiz bir muhallebi yapın mesela. Üzerine de kaymaklı bir top dondurma. Ceviz, Antep fıstığı veya fındık, badem de olabilir. Bu şekilde besin değerini artırmış olursunuz. Omega 3 de almış olursunuz.

Bir de tatlıyı tok karnına yememek lazım. Kan şekerini fırlatmış oluyorsunuz. Mesela ben dondurma yediğim gün muhakkak pilav, makarna, börek çörek yememişimdir. Dondurmayı da kaşıkla yerim, külahıyla değil. İri bir külahta 360 kalori var, bu bayağı ciddi bir kalori.

EDEPLİ YEMEK YEMEK LAZIM

Bayramda beslenmemizi tekrar gündüze çekiyoruz. İçtiklerimize de dikkat etmemiz gerekiyor. Bolca su ve yeşil çay, şekersiz Türk kahvesi, maden suyu içilebilir. Zaten bayramın birinci günü görürsünüz, ‘’edepli’’ beslenmeyi unutmuş olanlarda mide yanması, gaz, reflü, kolit, baş ağrısı görülür; sersemleşirler. Karnı şişer, bir ağırlık çöker… Ne gerek var? Zaten 30 gün oruç tutarak iradeni ispat etmişsin. Kahvaltını da ediyorsun, bol bol sıvını al. 1-2 günde alıştır bünyeni buna. Ama illaki bizde baklavalar yenir, öğlende kebap, birinde meşrubat, diğerinde başka bir tatlı, börek, dışarıda da dondurma… Sonra akşam, yanan bir mide… İşin sırrı, aynı Ramazan’da olduğu gibi bayramda da edepli beslenmek. Edepli beslenme derken de şunu kastediyorum; sakin, tasavvuf dervişi gibi… Sağ elle, dua ve şükür ederek, paylaşarak, nimete saygı göstererek beslenme. Bu çok önemli. Ve bayram sofralarında da negatif konuşmamak lazım, hoş ve neşeli sohbetler… Sadece yemekler, sofralar değil ruhun gıdası da çok önemli. Sen o ödülü kazandın, 30 gün oruç tuttun. Artık o bayram sofrasında gülmek, eğlenmek, lezzetli yemekler yemek senin hakkın; tadını çıkar. Ruhunu da besle; muhabbetle, tebessümle, güzel bir müzikle…

Kaybettiğimiz adap ve etik değerleri bu Ramazan ve bayramda geri kazanabilmemizi diliyorum…

Dr. Ender Saraç

Türkiye’nin en bilinen doktorlarından biri olan yazarımız Dr. Ender Saraç, Aysha'da sağlıklı yaşam önerileri ile ilgili makaleler ele almaktadır.

Henüz Yorum Yok

Bir Cevap bırakın