‘’Off Bu Kadınlık Ne Zor’’ Mu? 

Yıllardır şahit olduğum, neredeyse birçok hastalığın temelini oluşturan, kadınlıktan memnun olmama halini ifade eden “kadınlık zor” cümleleriyle dolu hayatlarla tanıştım. Bu tanım kadınların hayatına nasıl tezahür eder ki derseniz, tahmininizden çok daha büyük etkileri olan bir cümle.

Dr. Ayşe Duman

 

Çok kadın dinledim; memelerimden utanıyorum, evlenmek güzel de şu cinsellik çok gereksiz, hamile kalmaktan utanırım, esime bir çocuk büyüklere bir torun veremedim  ya…

 

Örneğin çoğu kadın için aylık adet döngüsü eziyet, büyük çoğunluk cinsel fonksiyonlarından  – cinsel organlarından şikâyetçi, hemen her hamilenin bulantı – kusmaları, doğum korkuları sohbetlerinin merkezinde.

 

Kendi bedenlerine bu kadar yabancı, öfkeli ve kötü hisseden pek çok kadın “erkek gibi kadın olma” gayretleriyle durumu düzeltmeye çalışmakta.

 

Sonuç, giderek artan doktor ziyaretleri, birbirinden farklı ve birbirine benzer ancak iyileşmeyi sağlamayan reçeteler, ecza depolarına sığmayan ilaç kutuları…

 

Şunu biliyor olmak önemli! Bedenlerimiz trilyonlarca hücrenin kendi içinde ve bir arada düzenli çalışmasıyla varlığını ve sağlığını koruyabilen bir yapıdır. Bedeni yani hücreleri harekete geçiren kimyasal reaksiyonlar düşünce ve duygularımızla  belirlenir.

 

Korku, endişe ve öfke varsa sempatik sistem aktive olur. Hücreler ve tüm beden tehdit algısıyla davranış üretir. Sevgi, huzur ve güven varsa parasempatik sistem aktive olur, bedenin gelişimi, iyileşmesi, yenilenmesi ön planda olur.

 

Bedenin orijinal programına, biyolojik altyapısına uymayan, var oluşu reddeden tüm istek, çaba, düşünce ve duyguların bedeni yük ve hastalıklı hale getirmesini anlamak hiç de zor değildir.

 

Bedenin bozulan kimyasına, hormonal sıkıntılara, organ hastalıklarına, hislerimize, tepkilerimize, bu gerçeklikte yaklaşarak, zihni, düşünce ve duygu kalıplarını iyileşmenin bir parçası haline getirmeliyiz.

 

Düşünce ve duygulardan oluşan yazılım programının temelleri anne karnında atılmaya başlar, 6-11 yaşlarında tamamlanır.  Amaç, fizik bedeni  tehlikelerden  korumak ve güvenli alanda hayatta tutmaktır. Bu bilgilerle refleks davranışlar oluşturup bu kaydı bütün hücrelere geçmek.  Misal, konuşmadığı için övgüler alan kız çocuğu konuşamaz, yaşam içinde kendini zorlukla ifade eder,  sesi çok incedir.

 

Filmlerde acı çeken doğum sahneleri ile ‘doğum ağrılıdır’ inancı oluşan kız çocuğu doğumdan korkar, evlenip gebe kalmaya cesaret edemez, hamilelikte beden gergin zihin endişe doludur. Anneliğin, doğumun güzelliğini neşesini değil, acısını ağrısını hisseder – yaşar.

 

Aylık döngü  ile ilgili zihinsel dosya bilgisi kadının kirli –  pis*hastalıklı  halleri ise, sevilecek, şükredebilecek bir yanı yoktur. Zihnin bir kısmı her ay  ‘nerden çıktı şimdi bu’ derken biyolojiye rağmen gelen mesaj kimyayı bozar, bedende gerginlik huzursuzluk oluşturur ve  kaçınılmaz sonuç, ağrı, acı, sinirlilik, öfke, depresif ruh hali ve yeme bozuklukları hallerinden biri veya birkaçını yaşar durur kadın.

 

Trilyonlarca hücrenin bir arada çalışmasıyla var olan beden bilgisayarımız, yazılım programı olan düşünce ve  duygularla  davranış oluşturmakta.

 

Bu şu demek, düşünce ve duygularınıza göre kimyamız değişir. Biz kimyasal reaksiyonlara, hormonal salınımlara göre bir şey hissederiz, organlarımız tepki verir, davranış geliştiririz.

 

Büyük sohbetlerinde kızların erkeklerden farklı olmadığını, kız-erkek eşit olduğunu bunun savaşının verilmesi gerektiğini çokça duyarak büyüyen bir kadın kendi güzelliklerini göremez, kadınlığını hissedemez, var olan farklılıklara düşman olur.

 

Beden orkestramızın şefi hükmünde olan zihin, bedenin işleyiş sistemini bilmeli anlamalı, orijinal programa  uygun ritimde uyarılarını mesajlarını göndermeli ki, kadın bedeni düşünce duygu ve halleriyle muhteşem bir müzikal icra edebilsin

 

Fabrika ayarlarından uzaklaşmayla ortaya çıkan sıkıntıları görmezden gelmek ve ilaçlarla susturmaya çalışmak iyileşmeyi engeller.

Dünya sağlık örgütü sağlığı fiziksel zihinsel ruhsal ve sosyal olarak iyilik hali olarak tanımlar. Bizlerin de iyileşme yolculuğunda ki hedefimiz,    zihinsel durum, algı, düşünce, duygu ve  inanç kalıplarını  fabrika ayarlarına uygun güncelleme ve ilaç bağımlılığından özgürleşme olmalıdır.

 

Bu anlamda kadın erkek gibi olmayı bırakmalı, kadınlığın tüm güzelliklerini düşünce-duygu ve beden olarak hissetmeye açık olmalıdır.

 

Kadın 0-11 yaş yazılımıyla, çocuk aklının oluşturduğu yasam planıyla 20’li, 30’lu, 50’li yaşlardaki bedeni yönettiğinde arızaların  çıkması kaçınılmaz olur. O akıl bu bedene biyolojiye fizyolojiye küçük kalır.

 

O halde biz adet düzensizliğine, adet ağrılarına, cinsel işlev bozukluklarına, nedeni bilinmeyen İnfertiliteye çözüm ararken, bedeni yöneten düşünce-duygu, inanç kalıplarına dokunmalı bütünsel bir iyileşmeyi orijinal programa uyum sağlamayı dikkate almalıyız.

 

Bütünsel yaklaşımda disfonksiyon uterin kanama (organik nedeni olmayan rahim kanamaları) nedeni bilinmeyen kısırlık gibi bilimsel olmayan tanımlamalar olmaz.

 

Misal, cinsel eylemden utanan veya erkek tarafından kullanılmış gibi hisseden bir zihnin bedeni sık sık kanayarak kendisini koruma altına almaya çalışması anlaşılabilir bir kanama nedenidir.

 

Çocuk olursa kariyerim ne olur telaşı, iyi anne olamam inancı, özgürlüğümü kaybederim korkusu, nedeni bilinmeyen infertilitenin pekâlâ nedenleri olabilir.

 

Kadın sağlığına bütüncül bakış kadın kadar aile ve toplum için de son derece önemlidir. Ve hatta kanayan yaramız kadına şiddetin son bulması için kadın, virüslü düşüncelerden kısıtlayıcı inanç kalıplarından özgürleşmeli, kadın olmanın neşesini deneyimlemeye açık hale gelmelidir.

 

İyi haber, kadın  fiziksel ve ruhsal olarak değişime dönüşüme açık bir yapıdadır. Çünkü kadın, aylık döngüsünde hormonal, duygusal ve fiziksel değişim yaşar. Gebelikte rahmi başta olmak üzere tüm organları ve hatta immün sistemin işleyişi değişir. Bebeğinin doğumuyla kadın anneliğe doğar. Anne fiziksel ve duygusal olarak apayrı bir yapıdır. Misal, memeleri süt fabrikasına dönmüş, en derin uykusundan bile kolaylıkla uyanır hale gelmiştir.

 

Gebelik, adet döngüsü, evlilik, menopoz gibi kadının değişim döngüleri fabrika ayarlarına, kadınlığın güzelliklerine dönüş için bir fırsattır. Vesselam.

 

 

İrem U.

Aysha Dergi Yazı İşleri Müdürü olan İrem Uluerciyes, moda, güzellik, stil, güncel konularda yazılar yazıp, alanında uzman isimlerle röportajlar gerçekleştirmektedir.

Henüz Yorum Yok

Bir Cevap bırakın

site açmak