Faye Dunaway “Altın Küre”, “Emmy” ve “BAFTA” ödülleri dâhil olmak üzere 17ödül kazanmış, 25 farklı ödüle aday gösterilen sanatçılardandır. Cazip fiziği ile filmlerinde başarılı, sinirli, evhamlı kadınları canlandıran Faye Dunaway sinemadaki şöhreti 1967 yılında Arthur Penn’in yönettiği ve başrol arkadaşı Warren Beatty ile paylaştığı “Bonnie and Clayde” filmiyle yakaladı.
Asker bir babanın kızı olan olan Faye Dunaway, Boston Üniversitesi tiyatro sanatları bölümünü bitirdi. Okul sonrasında Robert Whitehead ve Elia Kazan yönetimindeki “Lincoln Repertuar Kumpanyası”na iştirak etti. Bu kumpanyada 1962 ve 1967 yıllarında “A Man for All Seasons” ve Arthur Miller’in “After all Fun” gibi pek çok oyunda rol almış bu oyunda Marilyn Monroe’yu canlandırdı. Broadway tarzının tamamen dışında olan “Hogan’s Goat” adlı oyunda gösterdiği olağanüstü performans Faye Dunaway için hayatının çıkışı oldu.
Dunaway’i fark eden yapımcılardan biri de Otto Preminger olmuş, sanatçıyla sözleşme yaparak “Hurry Sundown” filmini çekti. Peş peşe çekilen filmler sinemaya yeni eserler kazandırmasına rağmen Faye Dunaway’i kimse tanımadı. Aktrisin çıkışı “Bonnie and Clayde” filmiyle oldu. Bu yapım Dunaway’in hayatında bir dönüm noktası olmuş,”En İyi Kadın Oyuncu Akademi Ödülü”ne ve “Altın Küre”ye aday gösterilmiştir. Film gişe rekorları kırarak etkili bir film olma özelliğini kazandı. Dunaway 1968 yılında Steve MqQuenn’le birlikte çevirdiği “The Thomas Crown Affair/Kibar Soyguncu” filmiyle ses getirerek başarısına başarı katan aktrislerden biridir. Dunaway, bundan 2 yıl sonra 1970’te oynadığı “Little Big Man” filminde büyük başarı kazanarak sinema tarihine geçti. 1971 yılı Faye Dunaway için pek başarılı geçen bir yıl olmadı. Rol aldığı western tarzı olan “Çirkin Kahraman” filminin gişe hâsılatı olmaması üzerine bir müddet beyazperdeden uzak kaldı.
Dunaway Los Angeles’da “A Streetcar Named Desire” sahne uyarlamasında ‘Blanche du Bois’ rolünde rol aldıktan sonra Stanley Kramer’in 1973 yılı yapımı “Oklahoma Crude” filmiyle tekrar sinemaya giriş yaptı. Dunaway’in 1979 yılında çevirdiği “The Champ/Şampiyon” filmi unutulmayan eserlerden biri oldu. Bunu takip eden sonraki yılda “The First Deadly Sin” filminde Frank Sinatra’yla birlikte rol aldı. 1981 yılında Joan Crawford’un hayatını araştırarak çekilen “Mommie Dearest”te oynayan Dunaway için bu film felaketle sonuçlandı. Ve Dunaway’a “En Kötü Oyuncu Ödülü” olarak geri dönüş yaptı. Bu kötü ödülün gelmesiyle birlikte Faye Dunaway televizyon için çekilen ve biyografik özellik taşıyan “Evita Peron”u oynadı. Dunaway için düşüşün başlangıcıydı. Aktris 1955 yılında otobiyografi kitabını yayınlayarak piyasaya sürdü. Çok satış yapılan bu kitabın adı “Benim Hayatım” idi. Faye Dunaway’in başarılarla geçen sinema yaşamında rol aldığı filmlerden bazıları şunlar;
“The Happening/1967”, “Hurry Sundown/1967”, “Bonnie And Clayde/1967”, “The Thomas Crown Affair/Kibar Soyguncu/1968”, “Amanti/1968”, “The Extradordinary Seaman/1969”, “The Arrangement/1969”, “The Arrengement/1969”, “Little Big Man/1970”, “The Deadly Trap/1971”, “Çirkin Kahraman/1971”, “Oklahoma Crude/1973”, “The Towering İnferno/1974”, “Chinatown/1974”, “The Four Muskeeters/1974”, “Three Days of The Condor-Akbabanın Üç Günü/1975”, “Voyage of Damned/1976”, “Eyes of Laura Mars/1978”, “The Champ-Şampiyon/1979”, “Evita Peron/1981”, “Super Girl/1984”, “Thirteen at Dinner/1985”, “Barfly-Bar Kelebeği/1987”, “Midnight Crossing/1988”, “On a Moonlit Night/1989”, “Scorchers/1991”, “The Temp/1993”, “Arizona Dream/1993”, “Don JuanDeMarco/1995”, “Albino Alligator/1996”,”In Praise of Older Woman/1997”, “Love Lies Bleeding/1999”, “Yellow Bird/2001”, “Festival inCannes/2001”, Blind Horizon/2003”, “El Padnino/2004”, “Rain/2006”, “Flick/2007”, “Dr. Fugazzi/2008”