Eskiden evler, ofisler ne kadar çok mobilya ile dolu ise; renkler koyu, mobilyalar varaklı ve bol çıtalı, duvar kağıtlarında bol desenli, ağır ve koyu renk mermerler ile dolu ise yaşanılan mekan o kadar zengin ve gösterişli demekti.
İç Mimar
Sinem Yildirim Say
Oysa ki, uzun süredir bu yaşam stili yok olmakta hatta günümüzde neredeyse bitmekte. Artık son derece sade mekanlar tercih ediliyor, daha az ve kullanışlı hatta kullandığımız kadar eşyalar isteniliyor. Kısaca kullanmadığımız eşyayı barındırmıyoruz! Soft renkler, daha doğal malzemeler kullanıyoruz. Örneğin beyaz duvarlar masif yemek masası düz renkli halılar/ kilimler gibi…
İşte burada devreye MİNİMALİST DOKUNUŞLAR / DEKORLAR devreye giriyor.
Peki, Minimalist dekorasyon nedir?
Ana tema az eşya ile huzurlu alanlar yaratmak veya ‘’az çoktur’’ felsefesini benimsemektir. Fakat bu asla gerekli veya kullanışlı olan mobilyalardan vazgeçmek demek değildir.
Modern hayatta yaşantımız ne yazık ki son derece karmaşık olabiliyor. Evimize veya ofisimize geldiğimizde de karmaşık bir düzenden karmaşık bir dekorasyona girmek istemiyoruz. Bu yüzden huzurlu bir alan için minimalist dokunuşlara ihtiyaç duyuyoruz. Tabi bu minimalistliğin yanında seçilen renkler ve malzemelerde son derece önemlidir. Yani yaşadığımız veya çalıştığımız alanlarda denge ve düzen birliğini sağlayarak buna göre minimalist dokunuşları oluşturuyoruz. Tek rengi veya en fazla iki rengi baz alın. Desenli halılar veya duvar kağıtları yerine daha az desen içeren halı veya duvar kağıtları seçin. Deseni seviyorsanız tek bir noktada örneğin sadece halıdan veya kilimden yana bu seçeneği kullanmaya özen gösterin. Sade soft renkli ahşap çıtalı bir koltuk altına, fazla deseni olmayan bir halı veya kilim gibi… Aşırı süs eşyası yerine daha büyük bol yeşil yapraklı iç mekan bitkileri kullanmaya özen gösterin. Saksılarını daha büyük veya hasır malzemeden yana kullanın.
Renk olarak koyu tonları olan mobilyalardan hoşlanıyorsanız, ince çizgileri olan yerlerde koyu renkleri kullanın. Örneğin; beyaz bir mutfağınız varsa,sandalyelerin iskeletini, aydınlatmanızı veya masanızın ayağını siyah yana kullanabilirsiniz. Veya soft tonlarda dekore ettiğiniz yatak odasında yatak başı etrafını siyah çıtadan yana kullanabilirsiniz.
Açık renk koltuklarınızın önüne masif bir tv tablası veya yemek masası seçebilirsiniz. Masanızın ayağını metaldan yaptırarak mekanı tamamlayabilirsiniz. Renk skalanızı tek tondan yana kullanacaksanız, koltuğunuzun üzerine zıt renkte bir battaniye veya deseni çok olmayan bir şaldan yana kullanabilirsiniz. Duvarlarınız tek renk ise, zıt renklerde çerçeveler kullanarak duvarlara hareket katabilirsiniz. Düz renkli ve hareketsiz salon oturma odanız varsa, metal malzemesini kullanarak şık bir kitaplık veya sehpa ile mekanı tamamlayabilirsiniz. Fakat bunları yaparken de minimalist dekorun ana teması olan sadeliği ve boş alanları da unutmadan hareket etmelisiniz.
Aydınlatma konusuna da değinecek olursak, genellikle en zor kısımlardan birisidir. Bu noktada zorlanıyorsanız tavan etrafından dönen ray sistemli aydınlatmalar, köşelere konulan lambaderler, gece lambaları veya aplikler ile işi çözebilirsiniz. Unutmayalım ki, bir alanda illaki tavandan aydınlatma olmak zorunda değil .
Perdelerde ise kalın fon perdeler kullanmayı unutmayın. Bu fon perdelerde çok fazla desen kullanmadan enine çizgi veya tek noktasında hareket olan kumaşlardan tercih etmelisiniz.
En önemli noktayı unutmamak gerekirse, evimiz, iş yerimiz veya yaşamımızı sürdürdüğümüz her yerde huzurlu ve sağlıklı bir yaşam olması…
Sağlıklı ve mutlu günler….