Assos, diğer adıyla (Behramkale) Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinde bulunan antik çağlardan kalma küçük bir köydür. Çanakkale’ye 85 km. uzaklıkta olan bu antik beldenin en önemli özelliklerinden biri yerleşim zamanından bu yana antik özelliğini korumuş olmasıdır. Bulunduğu yerleşim itibariyle Babakale’den Küçükkuyu’ya uzanan şeritte orijinal adıyla Assos olarak anılmakta…
Bu tarihsel bölge Persler, Midilliler, Bizans ve Roma İmparatorluğunun hâkimiyetinden sonraki devirlerde Osmanlı İmparatorluğunun 1330 yılında eline geçmiştir. Ünlü Platon’un talebelerinden Aristoteles bir müddet burada yaşamış, yaşadığı dönem içinde felsefe okulu kurmuştur. Bu köyün yerleşimi Assos’ta bulunan antik kentin 4 km. uzunluğundaki surları içinde bulunmasıdır. Köyün zirvesindeki 240 metre yükseklikteki Athena Tapınağı, M.Ö 6 yüzyılda dor üslubuyla inşa edilen turist akınına uğrayan özel bir tapınak olma özelliğini taşıyor. Assos bölgesinde arkeolojik kazı çalışmalarına 1981 yılında başlanmış bugüne kadar süre gelmektedir. Kazı neticeleri sonrasında bu surların iç mekânlarında agora, amfi tiyatro alanları ortaya çıkarılmış bulunmaktadır. Bölge 80’li yıllarda tarihi sit alanı olarak ilân edilerek korunma altına alınmıştır. Köy ve civarında yeni yapılaşma durdurulunca bölgenin dışına çıkılarak yeni yerleşim bölgesi kurulmuş olup yörenin köy halkı burada yaşamaktadır.
Köyün aşağı bölümünde konumlanmakta olan Assos limanı çok eski tarihten bu yana özelliğini kaybetmeden liman olarak kullanılıyor. Bölgede ikamet eden yöre halkı 1950’lerden bu yana yörenin ünlü ürünlerinden olan Meşe Palamudu ticaretiyle gelir sağlamıştır. Limanda mevcut restoran ve oteller, taş binalar meşe palamudundan oluşmaktadır. Liman günümüze kadar gelen buradaki taş binaların yeniden restorasyonu neticesinde butik oteller ve restoranlara dönüştürülerek gelen yerli ve yabancı turistlere hizmet veriyor.
Günümüzde yöre ve köy halkının en büyük geçim kaynağı zeytincilikten oluşuyor. Kendi ihtiyaçlarını karşılayacak derecede sebze-meyve yetiştiriciliği de bu yöreye hâkim. Deniz kıyısında yaşamlarını sürdürmelerine karşın balıkçılık geliştirilmemiş oranda atıl bırakılmış. Köyde parmakla sayılacak kadar 3-4 aile balıkçılıkla geçimlerini sağlıyor. Assos turizm getirisi açısından oldukça önemli bir yer. Turizm son 15 yılda Assos halkının en önemli uğraşlarından biri olmuş ve yeni iş istihdamları yaratmıştır. Assos’u günü birlik ziyaretlerde en çok gelinen bir beldedir. Nostaljik ve tarihi ortamında konaklama yapmak adına turistlerin akınına uğrayan köy olma özelliğini taşımaktadır. Assos sadece merkezi ve tarihi yapılarıyla değil etrafındaki yerleşim birimlerinde denizin ve su altı güzelliklerinin en cezp edici yerleriyle ünlüdür. Tüm sahil şeridinde deniz pırıl pırıl bir temizliğe sahip ve dibi çok net görülebilir özelliğe sahiptir. Burada ılıman Akdeniz ikliminin en karakteristik özellikleriyle karşılaşmanız mümkün. Ilık hissettiren havası denizden karaya esen tatlı rüzgar ferahlatıcı bir etkiye sahip..
Bu beldeyi ziyarete gelmek isteyenler için arabalarıyla Çanakkale Boğazı’nı geçerek Ezine-Ayvacık yol güzergâhı üzerinden yaklaşık 1 saat içerisinde Assos’a ulaşabilirsiniz. İstanbul’dan toplam 6-7saatlik bir yol mesafesine sahiptir. Ancak daha kısa sürede yolculukla ulaşmak isteyenler için İstanbul-Bandırma feribotuyla, feribot sonrasında Balıkesir-Edremit-Akçay-Altınoluk-Küçükkuyu istikametini takiben Assos’a inebiliyorsunuz. Burada denize girmek için ilk tercih liman olmalı. Limanın sahil uzantısı olan kıyı şeridinde pek çok plaj ve konaklama tesisleri mevcut. Buradaki tahta iskelelerden denize atlayıp mavi ve serin sularında denizin keyfini çıkarabilirsiniz. Assos’tan Küçükkuyu istikametinde sizi ilk karşılayan yerlerden birisi ünlü Kadırga plajı olacaktır. Uzun bir sahile ev sahipliği yapan plaj konaklama olarak tatil yapmaya en uygun yerlerden biridir. Deniz burada çakıllı ve taşlıdır. Denize girdiğinizde tepelerdeki zeytin ağaçlarını seyretmek de ayrı bir zevktir.
Assos’ta görülmeye değer yerlerden biri Assos Antik Kenti olarak tavsiye edilmektedir. Kentin tarihçesi M.Ö 6 yy’a kadar dayanmaktadır. Kent yüzünü denize dönmüş olarak inşa edilmiş ve yapılan teraslar vasıtasıyla denize inilen konumlamadadır. Assos Limanı bölgenin en çok ziyaret edilen ve çekici yerlerinden biridir. Sit alanı olarak muhafazaya alındığından yapılaşmada bu ahengi bozan hiçbir uyumsuz durum yoktur. Bunun haricinde limanda sadece turistik tesisler bulunmaktadır. Behramkale Köyü geçmişi Osmanlı dönemine dayanan bir olma özelliğini taşır. Bu dönemde kurulan ve inşa edilen köyde Antik kalıntılar dışında Osmanlı kalıntılarına da rastlamak olasıdır. 150 haneli bir yerleşime sahiptir. Köyün içinde Osmanlı’dan kalma tarihi Hüdavendigâr Camii ve Hüdavendigâr köprüsü bulunmaktadır. Assos’un yakınlarındaki Adatepe’yi söylemeden geçmemek lazım.
Kaz Dağı köylerinin en dikkat çeken mahallerinden biri olan Adatepe tarihinin antik çağlara dayandığı söylenen rivayetler yer almaktadır. Köy girişine gelmeden önce ünlü Zeus Altarı’nın girişi ile karşılaşırsınız. Buradan yaklaşık 750 metre kadar yürüme mesafesi kat ederek Zeus Altarı’na ulaşırsınız. Zirveye çıktığınızda tüm koy ve körfez manzarası ayaklarınızın altındadır. Cumhuriyet ilanından önce burada Rum ve Türklerin yaşadığı söylenmekle birlikte mübadele sonrası Rum asıllı nüfusun azalarak bittiği sadece Türklere kaldığı belirtilmektedir. Yöre halkı günümüzde zeytincilikle uğraşarak geçimini elde ediyor. Tabiat ve doğal güzelliğin adeta nakış gibi işlendiği Yeşilyurt beldesinin eski ismi Büyük Çetmi olarak zamanın eskileri tarafından anılmaktadır. Yeşilyurt Küçükkuyu sahilinden 3 km. uzaklıkta çam ve zeytin ağaçlarıyla çevrili bir köy.. Köydeki evler tamamen yöre etrafından çıkarılan taşlardan yapılı. Burası da sit alanı olduğundan yeni yapı inşasına izin verilmiyor. Sadece eski yapıda olan evler restore edilerek hizmete açılıyor. Köyün yerlilerini çoğunlukla Yörükler oluşturmaktadır. Assos anlatılamayacak kadar tarihi, doğal güzelliklere sahip turistik bir belde. Burayı gidip görmek tatil imkanlarınızı değerlendirmek sizlere düşüyor.