İnsanoğlu alışkanlıkları ile kendini tanımlar, öğrenmiş oldukları deneyimleri ile kendini limitlendirir, sınırlar içerisinde geleceğini yaratır ya da sözüm ona yaratmaya çalışır. Peki, bu sizce hayatlarınızda ne kadar değişim içeren bir güç oluşturur.
NURSELAY
PROFESYONEL KOÇ (ICF-EMCC-AC) MENTOR-EĞİTMEN
“Değişmeyen tek şey, değişimin kendisidir” der Arthur Schopenhauer.
Yüzyıllar önce bunu dile getiren Arthur evrenin her an bir değişim içerisinde olduğunu, bizlerin de bunların içinde değişerek geliştiğimizi anlatmaya çalışmıştır.
Ya kaosa gönüllü olmak değişime uyumlanmak demek ise…
Kaos yeni oluşumları sağlayan güçlü bir enerjidir. En büyük doğa olaylarından sonra oluşmaz mı muazzam görüntüler, doğaüstü olaylar sonrası yeni yollar bulmaz mı tüm canlılar?
Ya bizler; büyük değişimleri getiren ciddi kararları bu beklenmedik olaylar ve gelişmeler sonrası almadık mı? Kendinizde de bir düşünün, köşeye sıkışmış hissettiğiniz, çözemeyeceğinizi düşündüğünüz yaşanmışlıklarınızı getirin aklınıza, şu an hepsi aynı enerjide mi? Ne yaptınız da değişti oradaki sıkışmışlık hissi hatırlıyor musunuz? Düşünün biraz daha, içselleştirin.
Geldi mi cevaplar?
Aslında ilk yaptığınız olanı kabul etmek değil miydi? Daha fazla derine inmek, olanla yüzleşmek ve “Burada bununla ne yapabilirim?” sorusunu sormak? Soruda kalmak…
Günümüzde yaşadığımız kaos, hiç alışkın olmadığımız ve her alanımızı etkilemekte değil mi? Fakat aslında içimizde biliyoruz yaratımda bir sistem var kendi akışında devam ediyor bazıları bize yansıyor ve alıştırıyor, bazıları da hazırlıksız yakalıyor. Pandemi gibi…
İlk başlarda kaygı ve korku alanında kaldı birçok kişi, neyi nasıl yapacağını, nereden başlayacağını bilmeden…
Her birimizin alışkanlıkları değişti, olmaz dediklerimiz oldu, yapamam dediklerimizi yaptık, şirketler, çalışma sistemleri, iletişim sistemi her şey değişime uğradı…
Şu an belki de, “Peki değişime ayak uydurmak bu kadar kolay mı?” diye soruyor bazılarınız…
Ya düşündüğünüz kadar zor değilse? Ya değişim sadece alıp kabul etmek ve kendinizi ne kadar tanıdığınız, duygularınızın ne kadar farkında olduğunuz ile ilgiliyse? Bunları fark ediyor olsaydınız, şu anki değişimde neye benzerdi yaşamınız?
Algınıza geliyor mu cevaplar? Burada aslında aradığımız cevap değil, sadece kendimizle ilgili bir yolculuğa çıkmak.
Pandeminin en yoğun sürecinde belki donduk, korktuk, durduk, telaşlandık, gelecek kaygısı yaşadık, aile içinde sarsıldık, bir anda yeni bir yeryüzünde bulduk kendimizi…
Artık değişim zamanı…Ya kendinizi tanımakla ilgili kendinize şu soruları sorsanız ne hissedersiniz?
*Bu süreçte kendinizle ne kadar baş başa kaldınız?
*Kendi mutluluğunuzu nasıl sağladınız? Ne olursa mutlu olabileceğini gördünüz?
*Birçok kişi için, uzun süre sonra aile bireyleri ile 7/24 sürekli bir alanı paylaşmak size nasıl hissettirdi?
*Bu duruma ne kadar hızlı içselleştirebildiniz?
*Hala değişime direnç gösteriyor ve bundan rahatsızlık duyuyor musunuz?
*Karşılaştığınız ani durumlara karşı ne yaparsanız daha iyi uyum sağlarsanız?
*Peki tam olarak bunların gerçekleşmesi için kendinizde neyi bilmeye ihtiyacınız var?
İşte cevap; tam olarak duygularınızı tanımlamak ve güçlü yanlarınızı keşfetmek!
Duygular bizlerin tanımlamalarıdır, kim olduğumuzu nasıl olduğumuzu gösterirler. Duygularını tanımlayan kişiler kendilerinin ve değerlerinin farkında olur ve olaylara karşı akışta kalarak iyimserliklerini korurlar. Olayda ve kişide kalmak değil kendi rotasında yol almaya gönüllü olurlar.
Gerçekten tam olarak hissettiğim ne, bu durum bende bedenimde ne oluşturuyor, “İletişimdeki beni” nasıl yönetiyor? Sorularını sorabilen kişiler, kaos olarak görünen direnç bölgesinden konfor alanından çıkmaya, kendisini keşfetmeye ve en önemlisi de pozitifte kalarak güçlü yanlarını keşfetmeye gönüllü olurlar. Peki, siz ne kadar farkındasınız duygularınızın, sizde yarattığı değerlerin?
Biz koçlar çalışmalarımızda güçlü sorularla kişilerin, potansiyelini ortaya çıkarmayı ve zor görünen olayların aslında sadece kendi bakış açılarının oluşturduğu duygular olduğunu anlamalarını amaçlarız. Kişilerin hatalara ve eksiklere odaklanmalarını değil, güçlü yanlarını fark ederek yaşamlarında hemen harekete geçmelerini isteriz.
Peki ya güçlü yanlarınızı sizler biliyor musunuz? Aslında bu süreci daha kolay atlatan kişiler güçlü yanlarının farkında olan kişilerdir. Pandemi gibi zorlu süreçleri güçlü yanlarıyla en az zarar hatta en çok fayda ile nasıl atlatabilirim sorusuyla hemen aksiyon alabilen kişilerdir.
Hiç güçlü yanlarınızı düşündünüz mü?
Özellikle bu durumda ve yeni düzende, sahip olduklarınızdan kaç tanesini kendinize ve yaşamınıza hizmet için kullanıyorsunuz?
Güçlü yanlarımı öğrenmek istiyorum diyenler, elinize bir not defteri alarak kendinizle baş başa kalarak kendinizle tekrar tanışmaya ne dersiniz? Gözlerinizi kapatın ve kendinizi en çok ne için takdir eder ve “Evet helal olsun bak yine başardım” dersiniz? İşte o anları ve o anlardaki sizi yazın. Kendinizi tanımak, duygularınızın farkında olmak, değerlerinizi belirlemek ve güçlü yanlarınızı keşfetmek, yaşamınızı bundan sonra düşündüğünüzden daha fazla kolaylaştırıyor olsa, buna gönüllü olur muydunuz? O zaman hemen kendinizin merkezinizde olduğu bir yaşama merhaba deyin…
Unutmayın; DUYGULARI TANIMLAMAK, GÜÇLÜ YANLARI KEŞFETMEK YAŞAMI YENİDEN TASARLAMAK, YAŞAMIN MİMARI OLMAKTIR.