Kıskançlık duygusu kimi zaman güzel olsa da kimi zaman da ölümcül boyutlara geliyor. Bazen kıskançlık duygumuzu dizginleyebiliyoruz ama bazen öyle kıskanıyoruz ki çok küçük olaylar ilişkimizi bitirebiliyor. Kıskançlık duygusu kendimizi ve çevremize zarar verme aşamasına geldiyse ‘’Othello Sendromu’’ söz konusu olabilir. Nöroloji Uzmanı DR. Mehmet Yavuz, işte bu sendromu sizlere anlatıyor.
OTHELLO SENDROMU NE?
Bu sendrom adını ünlü tiyatro yazarı William Shakespeare tarafından kaleme alınan Othello isimli oyundan almıştır. Temeli kıskançlık olan bu eserde Othello aldatılma şüphesi ile hem kendisini hem de karısını öldürür. Othello eseri, zaman içerisinde psikolojide ‘Othello Sendromu’ olarak yerini almıştır. Geçmişten günümüze ileri seviyedeki kıskançlıklar için bu terim kullanılmaya başlanmıştır.
BOŞANMA ORANLARINI ARTTIRAN OTHELLO SENDROMU
Çiftler arasında kıskançlığın hiç olmaması ne kadar sağlıksız ise, aşırı derecede kıskançlık da yine o kadar sağlıksızdır. Patolojik kıskançlık bir paranoid sendromdur. Somut olaylar ve gerçeklere dayanmayan bu duygu bozukluğunda kişi eşinin ya da sevgilisinin onu aldattığını düşünür. Sevdiği kişiyi aşırı derecede sahiplenir, en ufak bir şeyden şüpheye kapılır, eşinin yalnız dışarı çıkmasından rahatsızlık duyar, gizli gizli cep telefonu ve bilgisayarını karıştırır, eşini gizlice izler, kimseyle görüşmesine izin vermez. Bu sanrılar o kadar kuvvetlidir ki kişinin gün boyu bütün düşüncelerini meşgul eder. Patolojik seviyelere varan bu kıskançlık çiftler arasında boşanmalara bile neden olabilirken bu sendromun ileri boyutlarında patolojik kıskançlık gösteren kişi eşine zarar veren eylemlerde bulunur. Fiziksel şiddet uygular ve girişimlerin bazıları ölümle sonuçlanabilir.
CİNSİYET ARASINDA KISKANÇLIK BOYUTLARI DEĞİŞİYOR
Kadınlar patolojik kıskançlığı içe dönük olarak yaşarken, erkeklerde bu kıskançlığın dışa vurumu ne yazık ki şiddet ve cinayet olarak kendini gösteriyor. Ülkemizde eş terörüne kurban giden kadınların büyük bir kısmının ölüm nedenin patolojik kıskançlık olduğu muhtemel bir gerçektir. Pek çok vaka ölümle sonuçlanmasa da hem hastanın hem de birlikte olduğu insanın hayatını işkenceye çeviriyor.
KISKANÇLIĞIN ALTINDA GEÇMİŞE DAYALI PROBLEMLER YATAR
Kişinin bilinç dışında eşini aldatma isteği var ise bu düşüncesinden kurtulmak için karşısındakini suçlayabilir. Eğer kişi çocukluk döneminde yeteri kadar sevgi görmemişse ileri ki yaşlarda sevilmeye layık olmadığını düşünür ve beraber olduğu kişinin hayatı üzerinde kontrol kurmaya çalışır. Tedavi edilmez ise daha da ilerleyerek paranoid şizofreniye dönüşebilir. Araştırmalara göre patolojik kıskançlığın bir başka nedeni kişinin cinsel yaşamındaki sorunlardan kaynaklanabilir. Erkeklerde ereksiyonla ilgili güçlükler, kadınlardaki cinsel işlev bozuklukları patolojik kıskançlığın altında yatan nedenler olabiliyor.
TEDAVİSİ NASIL OLUR?
Patolojik kıskançlığın tedavisi mümkündür. Ancak uzun ve çaba gösterilmesi gereken bir süreçtir. Bu nedenle hastanın iyileşmeye istekli olması gerekir. Hastalığın nedeni kişinin kendisinde saklıdır tek başına çözmesi mümkün değildir. Bir uzman tarafından kıskançlık duygusunun altında yatan duygu ve düşünceler araştırılır. Eğer kişi kendisini hiç sevilmediğine inandırmış ise sevilmeye değer bir insan olduğu anlatılır. Hastanın sadece kendisi değil ailesi ve sosyal çevresi ile olan durumu da değerlendirilir. Boşanma ve intihar patolojik kıskançlığın en acı verici sonuçlarındandır. Gittikçe artış gösteren ve kontrol edilmesi zor bir durum olması nedeniyle hastanın iyileşmesi için mutlaka bir uzmandan yardım alması gerekir.