Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Can Karaca, dünya diyabet gününde diyabet hastalığı hakkında bilgi verdi.
1)Nedir bu diyabet hastalığı?
Kan dolaşımında glikozun yani şekerin normalden fazla olmasına rağmen vücudun kullanamamasıdır.
Halk arasında genel olarak şeker hastalığı olarak bilinir. Literatürdeki Diabetes Mellitusdur. Genel olarak tanımını şu şekilde yapabiliriz: Kanda glikoz (şeker) seviyesinin normalin üzerine çıkması durumudur.
Tıbbi değer olarak açlık şekerimizin 126dan yüksek tokluk 2. saat şekerimizin 200 üstünde olması durumunda şeker hastasısınız demektir.
Diyabet hastalığı, ülkemizde ve dünyada en sık rastlanan hastalıklar arasında bulunmaktadır.
2)Tipleri nelerdir? Ülkemizde en çok hangi tipte hasta grubu bulunmaktadır?
Şeker hastalığının farklı tipleri vardır.
Tip 1 Diyabet İnsüline bağımlı diyabet türüdür. Vücutta insülin üretimi hiç yoktur.
Tip 2 Diyabet İnsülin üretimi vardır ancak ya yeterli miktarda salgılanmıyordur, ya da çizgili kas gibi periferik dokularda insüline karşı direnç olduğundan vücut mevcut insülini kullanamaz.
Bir diğer tipi Gestasyonel Diyabet hamilelik sırasında ortaya çıkan ve genellikle geçici olan bir şeker hastalığı türüdür.
Araştırmalar gösteriyor ki bazı ara form tanımlamalara ihtiyaç duyuyoruz.
Daha az görülen tipler arasında genetik bozukluk ve kullanılan bazı ilaçlara bağlı diyabet türleri de mevcut.
Ülkemizde ve dünyada en sık görülen diyabet tipi, tip 2 diyabettir.
3)Hastalığa neler sebep oluyor?
Obezite yani fazla kilo en büyük etkenlerden biri diyebiliriz.
Ailede diyabet öyküsünün bulunması da sebepler arasındadır.
Yaş ilerledikçe de tabii ki risk faktörümüz artıyor. Yaşlanma ve gençken kendimize iyi bakmamamız, sedanter yaşam tarzı büyük bir etken.
Hareketsiz yaşam… Bunu pek ciddiye almıyoruz ne yazık ki. Toplum olarak spor takip etme konusunda fena değiliz belki ama sporun içinde fiziksel olarak bulunmuyoruz. Diyabet yaşam boyu süren ve kontrol altında tutulması gereken bir hastalık. Sadece diyabet hastası olanların değil, ileride bu hastalıkla boğuşmamak için de kendimize özen göstermeliyiz. Streste keza öyle. Özellikle şehir yaşantısı, iş ve yaşantımıza bağlı duygusal yükler sizi hastalığa sürükleyebiliyor.
4)Hastalık kendini kişide nasıl belli ediyor?
Normalden fazla yemek yeme ve doymama hissi, çok sık idrara çıkma, ağızda kuruluk, normalden fazla tatlı yeme isteği ve buna bağlı olarak aşırı su içme isteği bacaklarda yanma uyuşukluk ve karıncalanma gibi sıralanabilir. Bunların dışında bulanık görme, kadınlarda sık idrar yolu enfeksiyonu, erkeklerde erektil disfonksiyon dediğimiz, sertleşme bozukluğu da gözükebilmektedir.
5)Tehlikenin farkına geç varıldığına Nelere sebebiyet vermektedir?
Diyabet iyi kontrol edilemediğinde, vücuttaki tüm organlara zarar verebilmektedir. Bir yandan kan damarlarının yapısını bozarak göz, böbrek ve sinirleri etkilemekte; diğer yandan kalp hastalığı veya inme nedeniyle de erken ölümlere neden olabilmektedir.
Diyabet, körlük, böbrek yetersizliği, ayak yara ve ampütasyonlarının en önemli nedenlerinden biridir.
Kan şekerinin normal sınırlarda tutulması, komplikasyonların ortaya çıkmasını önleyebilir veya en azından geciktirir.
Şeker Hastalığından en ufak bir şüpheniz varsa dahi kontrollerinizi aksatmayın
6)Nasıl bir tedavi yöntemi izlenmelidir?
Diyabet Kontrolünün Önemi Amaç, kan şekerinin normal sınırlarda tutularak diyabetin organlar üzerinde yapacağı olumsuz etkilerin/hasarın önlenmesi ve yaşam kalitesinin iyileştirilmesidir.
Tip 2 diyabet için öncelikle spor ve dengeli beslenme ve tabii ki ilaç tedavisi.
Bunlardan bir sonuç alamadığımız taktirde ameliyat gündeme gelebilir.
Ameliyat ise Metabolik cerrahi dediğimiz kapalı yöntemle yaptığımız yaklaşık 3 saat süren ve hastalarımızı tip 2 diyabetten kurtardığımız bir ameliyattır.
7)Tedavi sonrası Diyabet hastaları nasıl bir beslenme düzeni sağlamaları gerekir?
Ameliyat sonrası diyetisyenimizin kontrolünde üç aşamadan oluşan bir beslenme düzeni uyguluyoruz. Sıvı diyetiyle başladığımız beslenme düzenimizi yumuşak püre kıvamda gıdalar ve daha sonrasında katı gıdalar takip ediyor. Şeker hastalığından kurtulan hastalarımız Yaklaşık 1 ay sonrasında normal beslenmeye geçerek hayatın tadını çıkarmaya sağlıklı ve dengeli beslenmeye başlıyorlar geçiyoruz.