Asil, Şık Ve Güçlü…

Şeyh Nasır bin Abdullah al Misned’in kızı olup, Arap geleneğine göre babasının adıyla anılan Mozah, 8 Ağustos 1959 yılında Al-Khor’da dünyaya gelir ve henüz 18 yaşındayken şimdiki Katar Emiri olan Şeyh Hamad ile evlenir. Babasının muhalif duruşu nedeniyle Mısır ve Kuveyt’te uzun süre sürgün hayatı yaşar. Katar Üniversitesi’nde Sosyoloji okurken tanıştığı emir ile olan evliliği sonucunda ailesi Katar’a döner. Beşi erkek ikisi kız, yedi çocuk annesi olmasının yanı sıra toplumsal bilinçlendirme konusunda eşi olan Katar Emiri Şeyh Hamad’ın her daim yanında olan emire, milyon dolarlık bağışlarıyla da dikkat çekiyor. Arap dünyasında alışagelmiş kadın portresini yıkıp, sosyal hayatta beklenmedik bir duruş sergileyen Mozah; Arap kadınına yeni bir örnek oldu. Aynı zamanda ülkesine karşı sahip olduğu misyonu her fırsatta dile getiren ve kamuoyunda ülkesinin ismini geçirme konusunda da oldukça başarılı olan biri.

mozah

Eğitim, gençlik, medya ve göç..

Ülkesindeki gençlerden çok şey beklediğini söyleyen emire, bu konudaki görüşlerini ‘’Kendisini tamamıyla kısır döngü içinde, kapalı bir ortamda yaşamaya mahkûm edenler, başkasıyla da ilişki kurma imkânlarını yok eder.” cümlesiyle anlatıyor.

mozah

Hz.Mevlana’ya duyduğu saygı nedeniyle, kendisi hakkında çekilmek istenen film bütçesi için 50 milyon dolar ayırdığını, başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’a bildiren Sheikha Mozah, filmde oynayacak insanların da dünya çapında isimler olması istediğini belirtti.

mozah

Sheikha Mozah, tüm bu özellikleriyle birlikte Arap Demokrasi Vakfı’nın ve Aile Konseyi’nin Başkanı, Eğitim Konseyinin Başkan Yardımcısı ve UNESCO’nun Temel ve Yüksek Eğitim Özel Elçisi. Ayrıca El Cezire çocuk kanalının da sıkı bir destekçisi.

mozah

Kendisiyle aynı bakış açısına sahip olan diğer ülke büyükleriyle işbirliği yapmak ve yardımlaşmayı özlemle beklediğini ifade eden emire’nin bu konuda lider ülke olarak adlandırdığı Türkiye’den çok şey beklediği de apaçık ortada.

mozah

Sadece Ortadoğu’nun değil, tüm dünya gözünde gerçek bir moda ikonu…  

Sheikha Mozah genellikle elbise giymeyi tercih ederken, tek rengi bütünüyle kullanmayı seçiyor. Desen ve işleme tercih ettiği söylenemez. Türbanından elbisesine, küpesinden ayakkabısına dek bir renge yoğunlaşıyor. Bu, aslında zor bir tarz olmakla beraber ustalık da gerektiyor. Fakat o bir stilistle çalışmadığını, hoşuna ne giderse onu giydiğini söylemekten çekinmiyor. Forbes dergisinin en güçlü 100 kadınınndan biri olarak gösterdiği emire, her şeyden önce bir “kadın”. Zevklerini, estetik anlayışını göstermek isteyen, kendine bakan, şıklıktan taviz vermeyen pek çok kadın gibi… Elbette diğerlerinden farklı olarak Harrods’ı ve son olarak Valentino’yu 735milyon liraya satın alması hariç.

Çoğunlukla tercih ettiği markalar; Chanel, Dior ve tabi ki Valentino. Hatta Paris’te yalnızca kendisine özel defile yaptırdığı da biliniyor. Sezonun parçalarını kendi zevkine göre yorumlarken,  ünlü markaların açık olan kıyafetlerini de, dokusunu bozmadan kapalı bir hale dönüştürüp kullanıyor. Dolabındaki en pahalı parça ise 12 milyon dolarlık bir tuvalet. Yakalanması kolay görünse de, sade fakat gösterişli bir stile sahip olmak ince bir zevk ister. Katar emiresinin her şeyden önce sahip olduğu şey de işte tam olarak bu.

                                                                                                                Fevziye Hazal Yazan

Merve Akdoğan

İstanbul Üniversitesi Radyo TV bölümü mezunu olan Merve Akdoğan, web içerik editörüdür. Moda, Kadın, Stil, Güzellik, Seyahat/Gezi alanlarında içerikler üreten editörümüz, alanında uzman isimlerle röportajlar da yapmaktadır.

Henüz Yorum Yok

Bir Cevap bırakın

yazılım