“Endokrin bozucu” olarak adlandırılan bu kimyasallar, sadece hormon sistemini etkilemekle kalmıyor; aynı zamanda kansere ve kalp hastalıklarına da zemin hazırlıyor. Endokrin bozucu kimyasal maddelerin olumsuz etkilerinden korunmak için bazı önlemler almak gerekiyor. Memorial Ankara Hastanesi Endokrinoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Sibel Ertek, vücudun hormon dengesini korumak için dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.
Şampuan, oje ve kokulu mumlar her zaman masum olmayabilir
“Endokrin bozucular” hormon sistemini etkileyen, vücuda dışarıdan giren maddeler ve madde karışımlarıdır. Gıda maddelerinin içindeki bozulmayı önleyen kimyasal katkı maddeleri, boyalar, plastik mutfak eşyalarındaki maddeler, duvar kağıdı, boya, şampuan, oje, kozmetik malzemeleri, kokulu mumlar, çocuk oyuncaklarındaki boyalar, kıyafetlerdeki kimyasallar ile vücudumuza giren maddeler bunlardan bazılarıdır. Hatta çoğu kişinin sevdiği ‘’yeni araba kokusu’’ fitalat denilen kimyasal madde kaynaklıdır. Bu kimyasallar hormon sistemine zarar vermelerinin yanı sıra; savunma sistemini zayıflatır, obezite, tip 1 ve 2 diyabet ve anne karnındaki bebeklerde anomalilere sebep olabilmektedir. Farklı kimyasal maddeler, farklı biyolojik basamaklarla, hücrelerin çalışmasını etkileyerek bu hastalıkları tetikleyebilmektedir.
Bu maddelere dikkat edin!
- Bisfenol-A (BPA): Plastik kapların ve boyaların içinde bulunur. Östrojen benzeri etki gösterebilir. Obeziteyi, nörolojik hastalıkları, üreme sistemi ile ilgili hastalıkları, astımı, hormon bağlantılı kanserleri tetikleyebilir. Tiroit testlerini bozar ve kalp-damar hastalıklarında rol oynayabilir. Pek çok plastik eşya BPA içermese de güneşe maruz kaldığında ortama vücuda östrojenik etkisi olan maddeler salar.
- Di-(2-etil heksil)-fitalat (DEHP) ve diğer fitalatlar: PVC gibi sert plastik eşyaların yapımında esnekleştirici olarak kullanılır. Ayrıca besin takviyeleri, bitkisel ilaçlar, kozmetik malzemeler ve oyuncaklarda da bulunabilir. Süt, peynir ve suya karışabilir. Obezite, üreme sistemi, karaciğer ve kalp hastalıkları ile ilişkili sorunlara yol açar. Erkeklik hormonu, tiroit hormonu ve kortizol hormonunun etkisini değiştirir. Kolesterol değerlerini yükseltir, kan basıncını artırıcı etkileri vardır.
- Nonilfenol (NP): Böcek ilaçları, boyalar, yağ katkı maddeleri, temizlik malzemeleri, deterjanların içinde bulunur. Östrojen benzeri etki yapar.
- Poliklorlu bifeniller: Boya-yapı malzemelerinde bulunur. Testis üzerine olumsuz etkileri vardır.
- Polisiklik aromatik hidrokarbonlar(PAH): Odun, kömür ve diğer organik maddelerin yanması sonucu ortaya çıkar. Testosteron üretimini bozar.
- Vinklozolinler: Kadınlarda kıllanma artışı, yumurta olgunlaşmasında problemler, erkekte testosteron düzeyi ve sperm azalması gibi ters etkilere yol açabilir.
Bu maddelerin olumsuz etkilerini azaltmak için…
- Özellikle gıda malzemelerinde plastik yerine, cam kap içindeki ürünler tercih edilmelidir.
- Plastik poşet ve kapların kullanımını en aza indirilmeli, bez veya karton çanta gibi alternatifler üretilmelidir.
- Karton-kağıt bardaklar ve plastik kaplar sıcak içecekler için mümkün olduğunca kullanılmamalıdır.
- Çocuk oyuncaklarında plastik yerine, ahşap gibi doğal malzemeler tercih edilmeli, kurşunlu boyalar içeren oyuncaklardan uzak durulmalıdır.
- Yeni boya yapılmış ya da yapıştırıcı uygulanmış kokulu ortamlarda uzun süre kalınmamalıdır.
- Gerekmedikçe kapalı mekanlarda oda parfümü, kokulu mum gibi ürünler kullanılmamalıdır.
- Uzun süre vakit geçirilen yaşam alanları sık sık havalandırılmalıdır.
- Plastik ürünlerin ve tekstil ürünlerinin etiketleri içerik açısından kontrol edilmeli, uygun fiyatlı diye içeriğinde zararlı kimyasallar bulunan ürünler kesinlikle alınmamalıdır.
- Plastik kaplar bulaşık makinesinde yıkanmamalıdır.
- İlaçlama yapılan ortamlardan mümkün oldukça uzak durulmalı, cilde temas ettiyse en kısa sürede bol sabunlu suyla yıkanıp durulanmalıdır.
- Bitkisel ve kimyasal takviye ürünleri içeren tabletler doktora danışılmadan, fazla miktarlarda, gereksiz şekilde ve uzun süreli kullanılmamalıdır.
- Basit temizliklerde kimyasal ürünler ve deterjanlar kullanmamak yerine; limon, sirke veya karbonat tercih edilmelidir.
- Katkı maddeli, dondurulmuş, işlenmiş yiyecek ve içeceklerden kaçınılmalıdır.
- Şeker ve yağ tüketimi azaltılmalıdır.
- Elektronik aletlerin bulundukları odalarda uzun vakit geçirilmemelidir.
- Hafta sonu veya tatillerde fırsat buldukça kapalı mekanlardan çok açık hava ve doğal ortamlar tercih edilmelidir.