2 – 8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası kapsamında, bu hastalık hakkında bilinçlenmek, erken teşhis ve tedavinin önemini tekrar hatırlamak için LÖSEV Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Üstün Ezer’in söylediklerini dinlemek büyük önem taşıyor.
En Büyük Tedavi, Sevgi…
Minik bedenlerin kocaman yüreklerde sevgi ile kucaklaşacağı, toplumsal farkındalığın artırılmaya çalışıldığı bu hafta ile ilgili Üstün Ezer, “ Lösemi bir kan hastalığıdır ve kan hücrelerimizin yapım yeri olan kemik iliğinde ortaya çıkar. Kemik iliğindeki kök hücrelerde meydana gelen bir anormallik, değişim sonucunda kan hücrelerinin (Alyuvar, Akyuvar, pıhtılaşma pulcukları vs.) hatalı üretilmesine veya hiç üretilmemesine neden olur. Blast adını verdiğimiz bu kötü hücreler önce kemik iliğini işgal eder sonra da karaciğer, dalak, lenf bezleri, beyin, göz gibi diğer organlara yayılarak ölümcül hale gelirler. Lösemi, çocuk ve yetişkinlerde her yaşta görülmekle birlikte en sık 1 – 8 yaşları arasında ortaya çıkar. Son yıllarda lösemi vakalarında artış olmakta ve özellikle bebekler ile 3 yaşın altındaki çocuklarda yoğunlaşmaktadır. Ailesinde lösemi veya kanser hastalığı bulunan annelerin, çocuklarına hamile kalacakları günden itibaren bebeklerini düşünmeleri, onları korumaya almaları büyük önem taşımaktadır. Özellikle anneler gebelikten itibaren sonsuza kadar sigara, alkol, gazlı ve enerji içeceklerinden uzak durmalı; kimyasal (katkı maddeleri, tarım ilaçları, boya ve suni tatlandırıcılı vb.) maddeler içerebilen tüm gıda maddelerini beslenmelerinden çıkartmalıdırlar.
Löseminin en çok görülen belirtileri; nedensiz burun ve diş eti kanamaları, deri altında noktasal kanamalar, nedensiz morluklar; lenf bezlerinde, karaciğer ve dalakta büyüme, kansızlığa bağlı halsizlik, yorgunluk, solukluk, özellikle bacak kemiklerinde ağrı, görme bozuklukları, baş ağrısı… Lösemi konusunda tek tesellimiz ise tedavi edilebilen bir hastalık olması gerçeğidir. Kemoterapi adını verdiğimiz ilaçla tedaviler ile %10 vakada uyguladığımız kemik iliği (kök hücre) nakilleri tedavinin esasıdır. Şüphesiz en büyük tedavi ise lösemili çocuklarımıza SEVGİ sunmak. Bunu da lösemi tedavisine altın kural olarak Türk tıbbına yazdık. Artık lösemi değil, çocuklarımız kazanacaktır.’’ dedi.
‘’Tüm Dileğimiz Lösemili Çocuklara Sahip Çıkılması”
Gönüllüler ve yapılacaklar konusunda inancını koruduğunu belirten Ezer, ‘’ 2 – 8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftasını ülkemize LÖSEV armağan etmiştir. T.C. Milli Eğitim Bakanlığınca da resmi haftalar arasına alınmış, tüm okullarda lösemiye dair bilgilendirme yapılmaktadır. Umarız ki sadece bir hafta değil tüm yıllar boyunca farkındalık yaratılır ve lösemili çocuklarımıza sahip çıkılır. Tedavisi 3 yıl süren, saçları dökülen, ağızlarında ve tüm iç organlarında yaralar çıkan, ateşler içerisinde yaşama tutunmaya çalışan çocuklarımızın ellerinden tutalım ve onları yalnız bırakmayalım.’’ dedi.