Bağışıklık kazandırma, koruyucu antikorların bedenin doğal kaynaklarına eklenmesiyle belirli enfeksiyon hastalıklarına karşı direncimizi artırmaktır.
Bağışıklık kazandırma ya aşılarla insanlara dışarıdan antikor verilmesiyle (edilgen bağışıklık) ya da enfeksiyonlara karşı antikor yanıtı sağlayan etkisizleştirilmiş mikropların verilmesiyle (etken bağışıklık) gerçekleştirilir.03
Edilgen bağışıklık
Edilgen bağışıklık, düzenli olarak, yalnız tetanos için kullanılır. Hastalık riskinin oldukça yüksek olduğu (sözgelimi bahçe araçlarının neden olduğu bir kesik) kişilere uygulanır. Tedavide hastaya başka kaynaktan elde edilen antikorlar verilir. Antikor üretiminde 1894’ten bu yana atlardan yararlanılmaktadır, ama insan immünoglobülini’nden (IgG) elde edilenlerin kullanımı günden güne artmaktadır. İnsan immünoglobülin’i birçok bakımdan, at globülini’nden üstündür. Sözgelimi, at serumu alerji yapmakta,ama insandan elde edilende bu tür bir tepki görülmemektedir. At serumunun neden olduğu, enfeksiyondan sonraki 36-48 saat içinde gelişen serum hastalığı’nda, ateş, eklem ağrısı, deri döküntüleri ve bazen de idrarda protein görülür.
Edilgen bağışıklığın unutulmaması gereken bir özelliği,enfeksiyondan hemen sonra koruma sağlamasına karşılık, etkisinin uzun sürmemesidir. Bu nedenle, antitetanos serumundan sonra (edilgen bağışıklık), son tetanos aşısının üzerinden 10 yılı aşkın bir zaman geçmiş ise, yeniden aşı(etken bağışıklık) yapılır.
Etken bağışıklık
Çiçek hastalığına karşı ilk aşı, yaklaşık üç yüz yıl önce Türkler tarafından uygulanmıştır. Aşılanacak kişinin derisi çizilir ve üstüne,çiçek geçirmekte olan bir hastanın derisindeki yaralardan alınan madde sürülürdü. Böylece geçirilen hastalık genellikle daha hafif seyreder ve bu .yöntemde enfeksiyonu geçiren kişi, çiçek’ hastalığına karşı kalıcı bağışıklık kazanırdı. XIX. yüzyıl başlarında ise, bir kasaba doktoru olan Edward Jenner, süt sağıcılarının çiçek hastalığına karşı direnç geliştirdiklerini görüp inek çiçeği hastalığını insanlara aşılayarak, inek çiçeği hastalığına karşı oluşan bağışıklığın da çiçek hastalığına karşı direnç sağladığını ortaya koydu. İnek çiçeği mikrobunun yapısal olarak, öldürücü çiçek hastalığı mikrobuna çok benzediğini ve bedenin savunma sisteminin şaşırarak hem inek hem de insan çiçeği hastalığını etkisiz kıldığını ileri sürdü. Jenner’in yöntemi 1840 yılında İngiltere’de eski yöntemle aşı yapılmasının yasaklanmasına’yol açacak kadar başarılı oldu.
Çiçek aşısının yaygın kullanımı,tıp tarihinin en önemli başarılarından birinin, yeryüzünden hastalığın aşağı yukarı bütünüyle silinmesinin gerçekleştirilmesini sağladı.
Aşılamayla bağışıklık kazandırmanın ilkeleri, çeşitli enfeksiyon hastalıklarına uygulanmaktadır. Antikor yanıtını yükselten ve koruma sağlayan madde, ölü ya da canlı olabilmektedir. Üstelik, bazı durumlarda organizmanın yalnız belli bir bölümü enjekte edilebilmektedir. Sözgelimi, hücre çeperinden türetilen bir protein kullanılabilmektedir.