Bekleyiş; olumlu bir davranıştır, pozitiftir, hedefimizin sonucunu sakin ve tarafsız şekilde beklemektir ki bu da normal olan bir süreçtir. Beklenti ise negatif bir durumdur, insanın sadece sonuca odaklanmasıdır. Bu da beraberinde kaygı, endişe, evham ve hatta korkuyu getirir.
Bu hayatta dikkat edeceğimiz şeylerden birisi de “beklentisiz” olmaktır. Çünkü hangi tür şey için beklentide olursak, o beklentisi içinde olduğumuz şeyin sonucuyla karşılaşma oranımız yüksektir. Her olayda, her kişide yeni beklentiler oluştururuz, çünkü kendi duygularımız sabit ama beklentilerimiz değişkendir. İşte her defasında başka birine, başka bir olaya beklentimizi bağlarsak, her defasında başka bir duygu hezeyanına gireriz ve sonunda bu içinden çıkılmaz bir durum alabilir. Beklentinin içinde koşullu olma durumu vardır; işte budur bizi hep hayal kırıklığına uğratan.
Beklentimiz olmalı ama kaynağı iki yer olmalı sadece; birisi ALLAH diğeri de kendimiz olmalıyız. Eğer kendimize beklentimizi odaklarsak; kendi potansiyelimizi, kendi yapabilme üstesinden gelme becerimizi bildiğimiz ve emin olduğumuz için sonuçtan en az hasarı alırız. Beklentisiz olmak belki de eminlik hissi diye de adlandırılabilir. Sadece kendinden beklentin olursa insanları, olayları daha tarafsız kabul edebiliriz. Hem mevzu sadece kendimiz olursak kaygı, endişe oranımızda o derece az olur. O zaman bir hedefimize ulaşmak için elimizden geleni yaparak, tek beklenti odağını önce kendimize sonra yüce RABBİMİZE bağlarsak huzur içinde oluruz.
YAŞAM KOÇU AYŞE GÜLER USTA