Dünya çapında başarıları ve özgün tasarımlarıyla tanınan Önder Özkan, Yeşim Tekstil Kadın ve Çocuk Kulübü’nün Uludağ Soroptimist Kulübü ile birlikte hayata geçirdiği Kelebeğin Dünyası’na konuk oldu. Söyleşide çalışanlara rol model olacak başarı hikayesini anlatan ve moda yolculuğundaki bilgi ve tecrübelerini paylaşan Önder Özkan katılımcılar tarafından büyük bir ilgiyle karşılandı.
Yeşim Tekstil’in konferans salonunda gerçekleşen söyleşide Özkan, Yeşim Tekstil Kurumsal İletişim Müdürü Dilek Cesur’un sorularını cevapladı. Aynı zamanda özel bir üniversitede öğretim üyesi de olan Önder Özkan, söyleşisine “Üretme arzusu benim için her zaman yemek yemek gibi içgüdüsel bir histi” sözleriyle başladı.
Özkan, tasarımları ile ilgili görüşlerini ise şu sözlerle ifade etti: “Kendimi ticari odaklı bir tasarımcı olarak görüyorum. Müşteri odaklı çalışıyorum, tabi ki çağdaş sanattan, sokakta gördüklerimden ilham alıyorum. Hepsini bir süzgeçten geçiriyorum ve bir tema oluşturuyorum. Tasarımlarımı daha çok kadınların nelerden hoşlanabileceğini düşünerek hazırlıyorum, daha satılabilir ürünler olmasına dikkat ediyorum.”
Önder Özkan, sonbahar-kış sezonunun trendlerini şu sözlerle açıkladı: “Sonbahar-kış sezonunda karamel ve toprak tonlarını çok sık göreceğiz. Sokak giyiminde ise üzerinde parlak renkler ya da büyük baskılar ve manifesto içerikli bol karakterler, büyük sloganlar olacak. Bunların yanında, tasarımlarda pudra gibi yumuşak renkler de göze çarpacak.”
Özkan, modanın geleceği hakkındaki görüşlerini ise şu sözlerle dile getirdi: “Önümüzdeki yıllarda sürdürülebilir moda daha gündemde olmaya başlayacak, geri dönüştürülebilir malzemelerden yapılan tasarımlar revaçta olacak. Gelecekte teknolojik gelişmeler sayesinde kendi kendisini temizleyen, sağlığımızı koruyan, bizi iyileştiren akıllı kumaşların gündemde olacağını düşünüyorum. Kendi markam adına sürdürülebilir moda için doğal elyaf ve geri dönüşümlü ürünleri kullanmayı önemsiyorum. Fakat şimdilik bu malzemeleri maddi yükünden dolayı daha konsept tasarımlar için kullanabiliyoruz.”
“Gardırop bir imaj yatırımıdır”
Özkan, stil sahibi olmak ve kıyafet alışverişi hakkında ise şu tüyoları verdi: “Türk insanı spor kombinasyonları daha çok tercih ediyor. Rahatlığa önem veriyor. Kişisel stilin önemi de burada ortaya çıkıyor. Teninizin rengini, vücudunuzun şeklini, üzerinizde hangi parçaların iyi durduğunu bilip buna göre alışveriş yapmalısınız. Gardırop bir imaj yatırımıdır. İlk izlenim için ikinci bir şansınız olmayacak, imajınız için gardırobunuza yatırım yapmalısınız. Çünkü bir ortama girdiğinizde sözlerinizden önce imajınızla karşılanırsınız. Kalite elbette önemli fakat kıyafete büyük paralar yatırmak marifet değil, semt pazarlarından aldıkları kıyafetlerle çok stil sahibi olan insanlar da var. Daha kaliteli bir alışveriş yapmak adına ben içeriğinde naylon olan ürünleri almayı pek tercih etmiyorum.”
Konuşmasında sosyal sorumluluk projelerinin önemine de dikkat çeken Özkan, toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki görüşlerini şu sözlerle dile getirdi: “Etnik anlamda çok zengin bir yelpazemiz ve harika bir insan potansiyelimiz var. Kadınlar çok üretken ve yöneticilik vasıfları gelişmiş varlıklar bana göre. Eşitsizliğin neden yaşandığını anlayamıyorum. Bu konuda yapılacak sosyal sorumluluk projeleri için her zaman hazırım.”