Ayrık dişlerine takılıyor insanın gözü, sonra bunun ona ne kadar yakıştığına karar veriyorsunuz. Belirgin elmacık kemiklerine ve iri gözlerinin uyumunda karar kılıyorsunuz. Karl Lagerfeld de böyle düşünüyor olacak ki; 18 yaşından beri Chanel’in yüzü olarak Vanessa Paradis ile çalışıyor. Estetik ameliyatlarla ilgili sorulara; “Bu şekilde doğdum ve çok kullanışlılar” diye cevaplayarak, kendine olan güvenini açıkca gösteriyor. Belli ki kendinden emin kadın duruşu, biraz dalga geçebilmeyi de gerektiryor.
Tarzını tanımlarken; “Renkleri, desenleri ve kumaşları karıştırarak kullanmayı seviyorum. Sonuç olarak ortaya benim de bilmediğim şeyler çıkıyor. Bu bir ‘stil’ demek midir bilmiyorum ama bende işe yarıyor” diyor. Alışveriş ipucu ise; “Mağazaya girdiğinizde sabırlı olun, çöplüğün içinde bir hazine arıyormuş gibi inceleyin.”
Haute couture defilelere dahi jean ile gelebilecek kadar rahat Paradis. Zaten vazgeçilmezleri arasında blazerlar ve jean pantalonlar var. Günlük giyiminde bu ikisini kombinlemeyi seçerken, davetlerde daha cesur ve ekletik bir giyim tarzı söz konusu. Deri pantalonun üstüne payet bir elbiseyi kaç kişi ustalıkla taşır bilinmez… Her zaman olduğu gibi asıl mesele kendine yakışanı bulmak. Hatta biraz da bunu umursamadan. Paradis’nin tarzını beğenenler için akılda tutulması gerekenler; hafif makyajlı doğal bir görünüm, blazer ve jeanler, rahat bir ayakkabı ama mutlaka şık bir çanta olarak sıralanabilir.