Hayattaki en büyük iki hayalini -fotoğrafçılık ve moda- de gerçekleştirmiş. Biz onu her ne kadar tasarımlarıyla tanısak da Ulyana’nın ilk mesleği fotoğrafçılıktı. Ta ki Rusya’nın en zengin işadamlarından olan Danil Khachaturov ile evlenene kadar…
Evliliğinin ilk yıllarında daha çok evi ile ilgili olan Sergeenko, daha sonra eşinin bütün imkânlarını kullanarak çocukluk hayalini gerçekleştirdi ve kendi markasını kurdu. Tabii bu imkânlar Ulyana’nın yeteneği ve hayal gücü ile birleşince bir anda herkes tarafından takip edilen, sokaklarda fotoğrafçılar ve blogger’lar tarafından, her tarzıyla trend olan, stili mercek altına alınan bir stil ikonu oldu.
Retro adeta Ulyana Sergeenko’dan soruluyor. 1950’li yıllardan günümüze ışınlanmış gibi olması onu diğer ikonlardan ayıran en belirgin özelliği. İncecik beli, porselen bebek gibi yüzü, her an beş çayına ya da baloya katılacak bir prenses gibi dramatik kıyafetlerinin içinde adeta büyülüyor.
Ulyana’nın stilini üç kelimeyle özetleyecek olursak; tafta, basma elbise ve kabarık etek. Bizim gece giydiğimiz gösterişli tafta kumaştan yapılan kabarık etekleri, dantelli elbiseleri gündüz giyiyor. Onu günün her saatinde şık görmek olağan bir şey. Basma elbiseler Rusların en önemli giyim tarzı ve Ulyana da bunu sonuna kadar kullanıyor. Yerlere kadar uzanan çiçekli basma elbiseleri ile kadrajına yakalanmadığı fotoğrafçı yok gibi. Feminenliğin simgesi olan bir kadını düz ayakkabılarla düşünemeyiz, değil mi? Oldukça yüksek topuklu stilettolar ve topuklu ayakkabılar stilinin vazgeçilmez tamamlayıcısı. Ulyana’nın en önemli aksesuarı şapkaları ve eşarpları. Rusya’nın soğuk havalarında takılan şapka ve eşarbı kendi tarzıyla bütünleştirmeyi başarmış. Onu Rus stilini taçlandırmak istediği zaman değişik tarzlarda eşarp bağlarken görmek mümkün. Retro stil sahibi olan bir kadının makyajı da retro olur. Bolca rimel sürdüğü uzun kirpiklerini eyeliner ile taçlandırıyor. Ten makyajı her zaman porselen gibi olan Ulyana bronzluktan hoşlanmıyor. Dudakları ise ten renginin aksine genellikle renkli. Bordo ve kırmızının tonlarını sürmeyi tercih etse de nude tonları da kullanmayı seviyor.
50’lerin moda sayfalarından çıkmış retro tarzı ile Rus kültürünün sıcak lezzetini harmanlamakta oldukça başarılı olan Ulyana’yı her moda haftasında her sokak fotoğrafçısının kadrajında görmek istiyoruz. Sonuçta kendi tasarımlarını giyen ve hakkını vererek taşıyan kaç tasarımcı var ki?