Suriyeli Çocuklar İçin Hala umut var!

Komşumuz Suriye’de tam 5 yıldır devam eden savaş son dönemin en ağır insani krizi… Büyük acılara yol açan bu çatışmadan ise en ağır bedeli ödeyen ve en ağır yükü taşıyan kesim yine çocuklar.
 
Savaştan kaçarak evlerini terk eden ve zorlu yolun ardından geldikleri ülkemizde çocuklar ne yazık ki pek çok hak ihlâline maruz kalıyor.
 
Ülkemiz 2011 yılında insan hakları yükümlülüğünü yerine getirerek, sınır kapılarında Suriye’deki korkunç savaştan kaçanlara açtı. Kasım 2015 itibarıyla yaklaşık 2,2 milyon kişiyle Türkiye en fazla sayıda Suriyeli barındıran ülke durumunda. Suriyeli çocuk sayısı ise 1 milyonu aşmış durumda. Bu çocukların 500 binden fazlası okula gidemiyor. Türkiye’deki Suriyeli çocukların eğitim ve korunma ihtiyaçları büyük ve gün geçtikçe daha da artıyor.
 
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 194 ülke tarafından imzalanmış olan Çocuk Haklarına dair Sözleşmeyi 25 yıl önce kabul etmiştir. 1995’de tarafı olduğumuz Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 22. maddesine göre, Türkiye kendi topraklarındaki mülteci çocukların tümünün sözleşmede yer alan haklardan faydalanması için gerekli önlemleri almakla yükümlü. Peki, biz bu yükümlülüğümüzü ne kadar yerine getiriyoruz?
 
Mülteci çocuklarımız her gün gittikçe derinleşen sorunlarla boğuşuyor.
 
Hukuki açıdan baktığımızda göç yasasının 2014 yılında yürürlüğe girdiğini görüyoruz. Ancak göç yasası pek çok açıdan yeterli değil. Mülteci çocukların hakları tam olarak maalesef belirlenmemiş. Suriyeli çocuklar sahip olduğu haklardan yararlanamıyor. Hepimizin malumu, mülteci çocuklar zorlu şartlarda kamplarda kalıyorlar. Bu kamplarda kaza geçiriyor ya da pek çok sebep ile yaşam hakkı ihlallerine uğruyor. Yasal düzenlemelere rağmen, ilaçtan, koruyucu sağlık hizmetlerinden yoksun şekilde sağlık hakkı ve yeterli beslenme hakkına ulaşamıyorlar.
 
Suriyeli yetişkinlere hukuken çalışma izni verilmemesi de ayrı bir sorun. Bundan dolayıdır ki çocuklar da kaçak çalıştırılıyor. Çalıştırılmaları yetmediği gibi ayrımcılığa ve şiddete maruz kalıyorlar. Bu tip işyerlerine uygulanan hukuki ve cezai yaptırımlar ise yok denecek kadar az.
 
Çocukların cinsel sömürüsü, şiddet, ayrımcılık gibi pek çok hak ihlali ne yazık ki mülteci çocukların yaşamında olağanlaşmış durumda.  Mülteci çocukların durumuna ilişkin (sayı, cinsiyet, yaş vb.) hak temelli sağlıklı bir veri sistemi de mevcut değil. Veri olmayınca etkili bir iyileştirme programı ne kadar mümkün olabilir?
 
En Önemlisi Eğitim Hakkına gelince…

Her çocuk gibi Suriyeli çocukların da elbette eğitim hakkı var.
Uluslararası sözleşmelere ve anayasaya dayalı bir yükümlülük olarak sağlanması gereken eğitim hakkı çocukların diğer haklarının hayata geçmesini sağlayan temel haklardan biri.
 
Türkiye’de okula gitmek isteyen Suriyeli çocuklar neler yapmalı? Öncelikle aileleri İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne gidip kimlik kaydı yaptırmalı. Akabinde okula kaydolmak isteyen çocuğun pasaportunun verilmesi gerekmekte. Pasaportu yok ise kimlik bilgilerini verilmesi de yeterli kabul ediliyor. Çocuğun parmak izi alınıyor ve bilgileri kaydediliyor. İkamet izni olanlara Yabancı Kimlik Kartı, geçici koruma altındakilere ise Geçici Koruma Kimlik Kartı veriliyor.
 
Elbette Suriyeli çocuklar okula başlamaları ile pek çok sıkıntılar yaşamakta. Bunların başında dil engeli geliyor. Böyle bir engel varken çocuk eğitim hakkına erişmiş sayılabilir mi bu husus da tartışmalı…
 
Peki, neler yapmalı?

Sadece eğitim hakkı değil, mülteci çocukların maruz kaldıkları tüm hak ihlâllerinin önüne geçilmesinin, yaşadıkları savaşın etkisinden kurtulup geleceğe umutla bakarak yaşamaları için kalıcı çözümler sunan bir mülteci politikasının geliştirilmesi kaçınılmaz.
 
Bu olmadan, sivil toplum örgütlerinin sınırlı çözümleriyle sorunları temelden ortadan kaldırmak mümkün değil.
 
Unutmayalım, çocuklara sunulan hiçbir hak ne iltimas ne de lütuf. Nereli olursa olsun, ister Suriyeli isterse başka bir milletten, ne fark eder? Bu dünya hepimizin ve çocuklar, dünyamızın yegâne geleceği. Haydi hep birlikte sahip çıkalım..
 
Resulullah (s.a.a) buyurmuştur:

  • “Çocuklara sevgi ve şefkatle davranmayanlar ve büyüklere saygı göstermeyenler bizden değildir.”
  • “Cennette ferahlık ve sevinç evi denilen öyle gösterişli bir yer vardır ki, oraya yalnız çocukları sevindirenler girebilir.”

 

Henüz Yorum Yok

Bir Cevap bırakın

frg yazılım web tasarım