MasterChef yarışmasında, yemek üzerine herhangi bir eğitim almamasına rağmen sunumlarıyla ilgimizi çeken ve bu sayede sosyal medyada da hayran kitlesi oluşturan Sevgili Esra Tokelli ile kısa bir sohbet gerçekleştirdik. Yemek yapmak kuşkusuz bir ihtiyaçtan ileri geliyor ancak o bu işi severek yapanlardan…
- Yemek yapmak sizin için yalnızca gereksinimden mi kaynaklanıyor? Ya da hem gereksinim hem de hobi/ kendinizi ifade ettiğiniz bir alan mıdır?
Hem hayatın getirdiği bir gereksinim, hem de kendimi en iyi hissettiğim ve kendimi ifade edebildiğim, mutlu olduğum alandır.
- MasterChef Yarışmasına katılma kararını nasıl aldınız?
Artık kendim için bir şeyler yapmam gerekiyordu. Mutfakta iyi olduğumu bildiğim için şeflerin de bana çok şeyler katıp yolumu daha da aydınlatacaklarını düşünerek, ev hanımlarına örnek olmayı da göz önünde bulundurarak katılmaya karar verdim.
Tüm sanatkarlar alaylıdır ve yemek yapmak da bir sanattır…
- Diğer yarışmacıların aksine mutfak eğitimi almamanız, sizi mutfakta acemileştiriyor mu? Ya da daha özgün bir tarzınız olduğunu düşünüyorsunuz?
Evet bir eğitimim yok, ama 30 yıllık bir deneyimim var. 30 yıllık deneyim ile tarzınızı farkınızı sergiliyorsunuz. Tüm sanatkarlar alaylıdır ve yemek yapmak da bir sanattır.
- Daha önce de Yemekteyiz Yarışmasına katılmıştınız. Bir yarışma deneyiminiz olması, MasterChef’te daha profesyonel olmanızı sağladığını düşünüyor musunuz?
İki yarışmayı birbiriyle karşılaştırmamız mümkün değil, çünkü iki yarışmanın da formatı çok farklı.
Yemek yapmayı tutku haline getiren Tokelli, yemek ayırt etmeyenlerden…
- Yapmayı en sevdiğiniz yemek nedir?
Çok klişe bir cevap olacak ama yemek ayırt etmeksizin yeniliğe ve yeni tatlara açık olduğumdan yaptığım her yemeği severek yapıyorum.
- En çok hangi yörenin yemeklerini seversiniz?
Vatanımın bütün yemeklerini yapmayı çok seviyorum. Her yörenin farklı damak tatları, ürünleri ve farklı yapılış şekilleri vardır.
- Katıldığınız yarışmaların ardından sosyal medyada oldukça aktifsiniz. Televizyonun aksine, Instagram ve YouTube’da kendinizi, yemeklerinizi ve yemek yapmaya olan tutkunuzu daha iyi aktardığınızı düşünüyor musunuz?
Tabi ki düşünüyorum. Ne kadar çok kitleye ulaşabilirsem kendimi daha iyi ifade edebileceğim yer sosyal medya ve TV programı; olursa da neden olmasın.
Yemek, bir ihtiyaç, sanat ve en önemlisi paylaştıkça çoğalan bir “nimet”…
- Artan yemeklerinizi ne yaparsınız?
Hayat paylaştıkça güzeldir. Mutluluk da paylaştıkça çoğalır ve ben son lokmam dahi olsa paylaşmak isterim. Bu yüzdendir ki yemeklerim artmaz.
- Önümüzdeki dönemde mutfak üzerine başka planlarınız var mı?
Bütün planlarım mutfak üzerine zaten. Bundan sonraki hayatımda da en çok istediğim; “mutfağında bizzat kendi yaptığım yemekleri sunacağım bir mekanımın olmasıdır”.