Yeni tip koronavirüs (COVID-19) pandemisine karşı alınan önlemler dolayısıyla sanal ortama taşınan eğitim sisteminde odaklanma konusu önem taşıyor. İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık Birimi konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede süreci ders öncesi, dersi dinlerken ve ders çalışırken olmak üzere 3 kısma ayırıyor.
DERS ÖNCESİ KISA ARAŞTIRMALAR DİKKATİ ARTIRIYOR
Yapılan değerlendirmeye göre; online eğitim modelinde çocuklardaki odaklanma sürecini kontrol etmek için birçok tedbir alınmalı. Çocukların ders esnasında aktif olması, anlatılanları zihinlerinde canlandırmaları ve soru üretip dersin hocasına iletmeleri özellikle önem taşıyor. İşlenecek konu hakkında yapılacak kısa ön araştırmalar, çocukların dersi dinlerken konudan kopmamalarını sağlıyor. Çocukların kendi kurdukları cümlelerle not almaları gerekiyor. Online eğitimde çocukların hayallere daldığında “nasıl olsa kaçırdım” deyip tamamen kopmak yerine, yakaladığı yerden dinlemeye devam etmeleri gerektiğinin altı çiziliyor.
ÇOCUKLAR RAHAT ORTAMDA ÇALIŞSIN
İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık Birimi, online eğitimin ardından ders çalışma konusunda da önemli noktalara dikkat çekiyor. Öncelikle çocukların net ve ulaşılabilir hedeflerini belirlemeleri, ailelerin çocuklarının ders çalışma saatleri sırasında hayal dünyasına daldığını fark ettiklerinde çocuklarını fiziksel egzersize yönlendirmeleri tavsiye ediliyor. Uzmanlar tarafından çocukların çalışma ortamlarının rahat düzenlenmiş şekilde olması isteniyor. Masalarında dikkat dağıtıcı eşyaların da çalışmaya başlamadan önce kaldırılması vurgulanıyor.
KİTAP OKUMA AKTİVİTELERİ YAPILMALI
Koronafobi diye adlandırılan yeni ev süreci anne babalar ile çocuklarını derinden etkiliyor. Bu durum için acil öneriler devamlı paylaşılıyor. Çocukları Koronavirüs öncesinde olduğu gibi internet, akıllı telefonlar, tv ve tabletlerden uzak tutma kaygı ve çabamızın devam etmesi gerektiğini vurgulayan İstanbul Bilgi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mesude Atay, boş vakitlerde kitap okuma aktivitelerinin yapılmasını öneriyor. Aile olarak senaryo yazmayla kısa filmler çekip yakın çevrelerle paylaşmanın motive edici olduğunu belirten Atay, yapılabilecek aktiviteleri; “Her gün devamı gelecek öykü ya da kısa bir roman yazılabilir. Home office çalışan ebeveynler aralarında iş birliği yaparak çalışmalı. Online kullanıma ücretsiz açılan ulusal ve uluslararası sanat galerileri, müzeler, kütüphaneleri ziyaret etmek için ev günlerinin iyi bir fırsat olduğu görülmeli” şeklinde sıralıyor.