Batı’da geçtiğimiz yüzyıl sonunda yeniden keşfedilen feng şui öğretisini uygulayanlar, yaşam alanlarının doğamıza uygun bir şekilde düzenlenmesi ile sağlıklı ve mutlu bir hayat kurabileceğimizi savunuyor.
Feng Şui’ye göre, evin giriş kapısının karşısında tuvalet, merdiven ve ayna olmamalıdır. Bunlar evin enerjisini bozar. Ayrıca giriş kapısıyla aynı üç veya daha fazla kapı da bulunmamalıdır. Birbirine açılan bu kapılar, kavga ve münakaşa getirir. Giriş kapısının karşısındaki sivri köşe ve kolonlar da enerjinin eve yayılmasını engeller.
Yatak odasında ise, ayaklar kapıya doğru uzanacak şekilde uyunmamalıdır. Çarşaf ve nevresimler, düz renkte seçilmeli, desenli, özellikle de geometrik desenli örtüler kullanılmamalıdır. Yatak başı pencereye dayalı ya da pencere altında olmamalıdır. Eşlerin tek kişilik iki ayrı yatak kullanması ayrılık anlamına gelir. Uyuduğumuz odada bitki bulunmamalıdır. Ayrıca televizyon ve bilgisayar da yatak odasına sokulmaması gereken aletlerdir.
Feng Şui’de renk seçimi de çok önemlidir. Siyah, füme gibi karanlık renkler kesinlikle önerilmez. Ruhun dengesi için evde kullanılan mobilya ve aksesuarlar renkli olmalı. Özellikle mavi ve yeşil, gümüş ve altın, kırmızı ve sarı Feng Şui’nin uygun renk kombinasyonlarıdır. Beyaz hüznü, kahverengi egemenliği temsil eder. Gri de kritik ve kaçınılması gereken renklerdendir.