Modanın kalıplarını özgün kullanan, kendine göre yorumlayan moda ikonlarının sokakları görsel bir şölene dönüştürmesi hepimizi büyülüyordu.
Chanel mini ceketinin altına bit pazarından aldığı eteği giyen, kendi tarzını yaratan, kitleleri peşinden sürükleyen moda showlarının ön sıra misafirleri sokağın son beş yılda bu hale geleceğini bilselerdi bu kadar “özgün olun, özgür kalın” demezlerdi.
Kendi stilini yaratma derdine düşenler, “İistediğimi giyerim yaşasın özgürlük” sloganıyla aslında göz yorucu bir fotoğrafa dönüştüklerinin farkında bile değiller. Salonların şık kadınları yerlerini sokağın asi serseri ruhlu kadınlarına bıraktı…
Moda dünyasında yaşanan bir diğer kafa karışıklığı, markaların kendi çizgilerini kaybedip, kadına stil sunmak yerine ortaya karışık koleksiyonlar yapması. Tamamen ekonomik çıkarlar gözetilerek her kadını hedef alarak çıkartılan koleksiyonlar markaların marka algısını kaybetmesine neden oldu. Stil sunan marka imajı herkesin her şeyi bulabileceği pazar tezgahlarına dönüştü. Sezonlarda markaların yükledikleri stilden çok yaptıkları ciroların konuşulması da hep bu yüzden.
Unutmayın her kadın stil sahibi değildir. Her kadın doğru giyinmeyi bilmez. Marka olmak, akıllarda kalmak, kadınlara doğru stil sumakla mümkündür.
Ortaya karışık, kadın karışık, moda karışık…
Modanın kendini kaybetmeden yenileneceği, sokakların yeniden stil sahibi kadınlara bırakılacağı sezonlara ulaşmak umuduyla… Sevgiyle kalın… 80ler modası
Safiye EKİZ
MODA TASARIMCISI