Birbirinden güzel yedi gölün güzelliğine çeşit çeşit ağaçların oluşturduğu sık orman dokusunun eşlik ettiği huzur, ağaçların berrak göle yansıdığı renk armonisi ve dahası…

Uzun, yorucu ve virajlı yollardan geçerek Yedigöller’e ulaşıyorsunuz. O virajlı yollardan geçerken yolun bitmeyeceğini düşünebilirsiniz. Eğer yolun sağ tarafında kalan uçurum görünümündeki ormanları izlerseniz, yolculuğunuz uzun yola nazaran keyifli geçebilir. Yolun sağ tarafında semaverde demlenmiş, seyyar çay tezgâhlarının kurulu olduğunu göreceksiniz. Özellikle zirveye ulaştığınızda ortaya çıkan manzaraya karşı çayınızı yudumlarken muazzam manzaranın tadını çıkartabilirsiniz.

Yedigöller; heyelan sonucu oluşmuş, birbirine bağlı yedi tane gölden oluşuyor. Doğal afetin ülkemize kattığı güzellik, doğanın enerjisiyle birleşmiş huzura davet ediyor. Yedigöller dört büyük, üç küçük gölden oluşuyor; küçük göller yazın sıcak havalarda kuruyor. Hatta göllerden biri çoğu zaman kuru olduğundan Kurugöl ismini almıştır.

Göllerin isimleri sırasıyla; Sazlıgöl, İncegöl, Nazlıgöl, Kurugöl, Deringöl, Büyükgöl ve Seringöl’dür. Seringöl, alabalık üretimi için ayrıldığı için etrafı tel örgülerle çevrilmiştir.
Yedigöller’de göllerin dışında da görülmesi gereken bazı gezi noktaları bulunuyor. Kayaların ilginç şekiller oluşturduğu Gülenkayalar, özellikle bahar aylarında çağlayan şelale, gelen ziyaretçilerin dilek diledikleri Dilek Çeşmesi, Yedigöller’in birkaç kilometre dışındaki devasa Anıt Ağaç ve Yedigöller’i kel bir tepeden kuşbakışı görebileceğiniz seyir terası, Yedigöller’e gittiğinizde mutlaka görmeniz gereken yerler arasında.

Yedigöller’in insanın negatif enerjisini yok eden bir havası var. İnsan manzaraya şaşırırken, aynı zamanda gülümsüyor. Memleketimizde böyle güzel, balta girmemiş ormanlar, kirlenmemiş göller olduğu için gururlanıyor.
Doğanın verdiği huzuru yakalamak için acele edin!