Vücudunuzun En Çok İhtiyaç Duyduğu 4 Vitamin!

Bu nedenle özellikle besinlerle vitamin alımı büyük önem taşıyor. Günlük vitamin ihtiyacını karşılamanın vücut fonksiyonları açısından vazgeçilmez olduğuna dikkat çeken, Acıbadem Fulya Hastanesi Sağlıklı Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayça Kaplan, “Vücudun vitamin gereksinimi; yaşa, cinsiyete ve hamilelik gibi etkenlerin varlığına göre değişiyor. Ancak özellikle bazı temel vitaminlerin eksikliğinde genel hastalıkların görülme oranında artış olabiliyor.” diyor. Ayça Kaplan, vücudun eksikliğini en çok hissettiği 4 vitamini ve kaynaklarını sizler için anlattı…

A Vitamini

Eksikliğinin belirtileri: A vitamini karaciğerde depolandığı için eksikliği halinde karaciğerdeki depolar azalıyor ve kandaki miktarı düşüyor. A vitaminin eksikliğinde görme ile ilgili problemler ortaya çıkıyor. Gece körlüğü, gözün parlaklığını yitirerek aşırı kuruması, gözyaşının yetersiz salgılanması bunlardan birkaçı. Ayrıca A vitamini bağışıklık sisteminde de önem arz ettiği için eksikliğinde, halsizlik ve enfeksiyon riski artabiliyor.

Kaynakları: Karaciğer, yumurta sarısı, tereyağı gibi hayvansal besinler; koyu yeşil yapraklı, renkli sebzelerde bulunuyor. Günde 5 porsiyon sebze ve meyve yemek A vitaminini yeterli miktarda almanızı sağlayacaktır. Gereğinden fazla alınırsa karaciğerde büyüme, ciltte pul pul dökülme, sinir sisteminde bozukluklar ve mide bulantısı gibi etkiler görülebiliyor.

Emilimini artırmak için: A vitamini yağda çözünen ve yağ aracılığı ile taşınan bir vitamin olduğundan, emilim için diyetlerde alınan yağ miktarı son derece önemli. Eğer yağın sindirimi için pankreastan salgılanan pankreatik enzimler ve safra asidinde herhangi bir problem yoksa, diyetle alınan A vitamininin emilim oranı %80-90’ı buluyor. Bununla birlikte çinko ve E vitamini eksikliği de A vitamini metabolizmasını bozabiliyor. Çünkü bu iki besin A vitaminin emilim, taşınma ve hareketlerinde büyük rol oynuyor.

Folik Asit

Eksikliğinin belirtileri: Folik Asit yetersizliğinde kan hücrelerinin olgunlaşma süreci bozuluyor. Aynı zamanda hamilelikte vücut için önemli olan %50 artış gösteriyor. Eksikliğinde; anne karnındaki bebekte “nöral tüp” adı verilen ve beyin dokusundan başlayıp, boylu boyunca omuriliği de içine alarak aşağı doğru uzanan yapıda sorunlar görülebiliyor. Ayrıca eksikliğinde halsizlik, aşırı huzursuzluk, gelişme geriliği, infeksiyon hastalıklarına karşı direnç düşüklüğü de görülebiliyor.

Kaynakları: Karaciğer ve koyu yeşil yapraklı sebzeler temel kaynakları. Ayrıca enginar, brokoli, pancar, bamya, maya ve kuru baklagiller da folik asitin doğal kaynakları arasında bulunuyor.

Emilimini artırmak için: Folik asit yüksek ısıya duyarlıdır. Bu nedenle bu vitaminden en yüksek verimi alabilmek için özellikle sebzeleri çok yüksek ısıda ve uzun süre pişirmemek gerekiyor.

C Vitamini

Eksikliğinin belirtileri: Eksikliğinde diş eti kanamaları, eklemlerde şişme, anemi, demir emiliminin azalması gibi durumlar oluşuyor.

Kaynakları: Turunçgiller, kuşburnu, kivi, çilek, brokoli, kırmızı ve yeşilbiber, kavun, yeşil yapraklı sebzeler, domates, karnabahar ve patates C vitamini açısından en zengin besinler arasında gösteriliyor. Kışın günlük tüketilmesi gereken 2-3 adet meyveyi; C vitamini yüksek olan portakal, mandalina gibi turunçgillerden tercih etmek özellikle bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olacaktır.

Emilimini artırmak için: C vitamini ısıya ve ışığa karşı oldukça duyarlıdır. Bu nedenle sebzelerin serin bir yerde saklanması, C vitamini kaybının azalmasına yardımcı oluyor. Ancak besinleri dondurmak ya da donma noktasına yakın ısılarda saklamak da yine vitamin kayıplarına yol açar. Besinleri ince doğramak, dilimlemek ya da kıymak da yiyeceklerdeki vitamin kaybını önemli ölçüde artırıyor. Çünkü sebze ve meyvenin büyük bir yüzeyi havayla, ışıkla veya kaynatılırsa suyla karşı karşıya kalıyor. Bu teması mümkün olduğunca azaltmak için meyve ve sebzelere metal değdirmemek, el ile koparıp çok fazla bekletmeden tüketmek gerekiyor. Ayrıca meyvelerin kabuklarını soymak da vitamin kayıplarına yol açıyor.

D Vitamini

Eksikliğinin belirtileri: D vitamini eksikliğinde ilk olarak kemik dokusu etkileniyor. Son yıllarda yapılan araştırmalar, diyabetin ortaya çıkması ve D vitamini arasında da önemli bir ilişki olduğu yönünde. Bunun dışında; prostat, meme kanseri, Romatoid Artrit ve MS gibi hastalıkların (bağışıklık sistemi hastalıkları) görülme oranı da D vitamini eksikliği ile artabiliyor.

Kaynakları: Besinlerde limitli olarak bulunan D vitamininin en iyi kaynakları; balık yağı, karaciğer, yumurta sarısı, süt, yosun ve mantar. D vitamini fazla alındığında ise kanda aşırı kalsiyum yükselmesine neden olabiliyor. Bu da sanılanın aksine osteoporozu engellemediği gibi ilerlemesine de yol açabiliyor.

Emilimini artırmak için: D vitaminin öncüsü insan vücudunda sentezleniyor, deride güneş ışığının etkisiyle aktif hale geliyor. Ancak güneş ışığının yetersiz olduğu ülkelerde ve kapalı ofis hayatının daha çok görüldüğü büyük şehirlerde, D vitamini gerekli şekilde alınamadığı için mutlaka besin desteği gerekiyor. Güneş ışığının vücutta tam olarak etkili olabilmesi için de vücutta herhangi bir koruyucu krem olmaması gerekiyor. Haftada en az 2 gün, 5’er dakika ile yarım saat arasında yüz, kollar ve bacaklar açıkta olacak şekilde güneş ışığında kalmak gerekiyor.

Henüz Yorum Yok

Bir Cevap bırakın

wordpress tasarım web tasarım