Peki, doğum sonrası depresyon nedir? Doğum sonrası depresyon nasıl yenilir?
Hemen hemen her anne için yeni doğan bir bebeğin sorumlulukları ilk anda taşınması zor bir yük gibi gözükebilir. Hormonal dalgalanmaların da etkisiyle, annelerin yaklaşık yüzde 85’inde “yetersizlik hissi” ve “melankolik” gibi durumlar kendisini gösterir. Genellikle doğum olduktan sonraki ilk haftada ortaya çıkan bu durum, yeni annenin yaşayacağı uyku problemlerine ve konsantrasyon güçlüğüne de neden olur. Yeni annenin yaşadığı ağlama krizleri, bunun en basit göstergesidir. Kendisini halsiz, yorgun ve yetersiz hisseden yeni anne, sinir kontrolünde de problem yaşayabilir. Bu dönem, aile bireylerinin desteği ile birkaç haftada atlatılabilen bir durumdur. Ancak çoğu zaman olay melankolik bir durumdan çıkar, ciddi bir vaka halini alır.
Yeni doğum yapmış bir annenin doğum sonrasında yaşadığı mutsuzluk sürecinde en önemli rol babanındır. Yeni annenin cesaretlendirilmesi ve sorumluluğun paylaşımı ile eşine destek olarak bu sürecin kolaylıkla üstesinden gelmesini sağlayabilir. Annenin yaşadığı depresyon ve mutsuzluk halinin lohusalığın doğal bir süreci olduğunu eşine anlatan erkek, yeni annenin kendisini bu hislerinden dolayı suçlu hissetmemesini de sağlar.
Eğer doğum sonrası depresyonda yaşanan ağlama nöbetleri, halsizlik, sinirlilik, uyku bozukluğu gibi belirtiler daha şiddetli, sıklıkla sosyal hayatı olumsuz etkileyecek boyutlara taşınır hatta intihar ve ölüm gibi düşünceler de beraberinde gelir ise mutlaka profesyonel psikolojik destek alınmalıdır.