İş sorumluluğu ve stresten uzakta geçirilen güzel tatil döneminden sonra eski rutine dönüldüğünde pek çoğumuzda mutsuzluk peydahlanıyor. Sabahları yorgun kalkılıyor, karamsar düşüncelere dalmak kaçınılmaz oluyor.
Tatil yaşamımızda güzel şeylerden. Büyük şehir yaşamının yorucu ve sıkıntılı ortamından birkaç günlüğüne de olsa kurtulmak bedensel yorgunlukları atabilmek, değişik ortamlarda bulunmak bizi ruh dünyamızdan arındırıp başka ve farklı ruh âlemine götürüyor. Birde bunun ters yönü var. Tatilde geçirilen zamanlar göz açıp kapayıncaya kadar gelip geçiyor. Ve monoton hayatımıza mecburen dönmek zorunluluğu hâsıl olunca olumsuzluk etkileri karşımıza çıkıyor. Bu etkiler depresyona eğilimli kişilerde daha fazla görünmekte. Bunu önlemenin yollarından biri normal hayatı artıları ve eksileriyle olduğu gibi kabullenmek ve olaylara farklı bakış açılarıyla bakmamak bu işin en doğal yöntemlerinden biri.
Tatilden döndüğümüzde hemen işe başlamak işe uyumu zorlaştıran faktör olarak bilinir. Dönüş sonrası en azından bir gün öncesi eve gelip ortama ısınmaktan başka çaremiz olmayacağına göre kendinize zaman ayırmanız fayda sağlayacaktır. Bunun için spor yapmak, hobilerinizle vakit geçirmek, televizyon seyrederek kahve yudumlamak sizi rahat ve hazır hale getirir. Şunu unutmamakta büyük yarar var: “Bu tatilin iyi geçtiğini fakat sizleri bekleyen çok daha iyi tatiller olacağını” düşünebilmeniz sizi oldukça rehabilite eder. Bu suretle hem adaptasyon süreciniz hızlanacak hem de performansınızın yüksek düzeye geldiğini göreceksiniz.